Hedef başarmak mı, “adam gibi” yaşamak mı?
Başarıya çok fazla yönlendirilmiş olarak yetişiyoruz...Başarıp güç elimize geçince mutlu olacağımız şeklinde çok yanlış bir inanç telkin edilerek yetiştiriliyoruz…Halbuki her...
Başarıya çok fazla yönlendirilmiş olarak yetişiyoruz...
Başarıp güç elimize geçince mutlu olacağımız şeklinde çok yanlış bir inanç telkin edilerek yetiştiriliyoruz…
Halbuki her başarı insanı mutlu etmez! Aslında mutluluk da bir amaç değil; yani insan başarılı ve mutlu olmak için gönderilmedi dünyaya; Bediüzzaman’ın deyişiyle “Dua ve ubudiyet için” gönderildi.
Çalışıp çabalamak da bir nevi duadır. Başarı ise bir “ikram-ı İlâhî”dir. Başarının karşılığı olarak mutluluk beklemek bir bakıma bencilliktir!
Öyleyse hayat nedir? Girift ve komplike bir soru bu: Herkesin kendince birkaç tarifi olabilir. Bana göre hayat, insanın Yaratıcısına yakarışı, (dua ve ubudiyet) şartlarla yarışı ve belirlediği hedefe tırmanışıdır: Özetle, hayat yarış, yakarış ve tırmanıştır! Tırmanışın meşruiyet şartı, hedefin ve vasıtanın meşru olmasıdır!