İnsan rezidansta değil, mahallede yetişir

Güzel âdetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz vardı. Tanzimat sürecinde düştüğümüz “Batılılaşma sendromu”, genel ve yaygın ifadesiyle “bizi biz yapan” değerlerden bizi kopardı...Ne...

Güzel âdetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz vardı. Tanzimat sürecinde düştüğümüz “Batılılaşma sendromu”, genel ve yaygın ifadesiyle “bizi biz yapan” değerlerden bizi kopardı...

Ne lâyıkıyla “biz” kalabildik, ne de “Batılı” olabildik. Cemi cümlemiz “Batıcı” olarak, bata-çıka yaşamaya çalışıyoruz!

Başkasının yürüyüşünü taklit edelim derken, kendi yürüyüşümüzü unuttuk ve tabii ayaklarımız birbirine dolaştı: Yüzükoyun kapaklandık!

Şimdi doğrulma (bir anlamda yeniden dirilme) çabamız var. Bu çabaya belki katkısı olur düşüncesiyle, bir zamanlar vazgeçilmezlerimiz olan bazı âdet, gelenek ve göreneklerimizden bir demet sunmak istiyorum...

Bir yere mahalle kurulmadan önce mescit inşa edilir, “imam evi”, “müezzin evi”, “hizmetli evi” derken, semt yavaş yavaş “mahalle”ye dönüşürdü. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 495 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 381 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 397 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 287 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar