İnsan, sanat, edebiyat
Sanat ve edebiyat baktığını görmek, gördüğünü düşünmek, düşündüğünü idrak etmek ve Sani-i Zülcelâle ulaşmak içindir: Hem Allah’tan insana, hem de insandan insana bir ikramdır. Öyleyse sanat-edebiyat söz konusu olduğunda önce insanı ele almak lazım.
Rahmetli annem, aynaya her bakışında şükrederdi...
Bir gün neye şükrettiğini sordum. “İnsan olarak yaradılışıma” dedi.
O zaman şaşırmıştım. Çünkü sadece insan olarak yaratılmış olmanın bize verilmiş büyük bir İlahî armağan olduğunu düşünemeyecek kadar küçüktüm.
Çok sonra anladım ki, Allah, başka hiçbir sanat eseri vücuda getirmeyip yalnızca insanı yaratsaydı, muhteşem sanatına hiçbir noksanlık gelmeyecekti. Zira insan, gerek fiziki yapısı, organik bağlantıları, gerekse sevgi, şefkat, düşünce, şuur ve akıl gibi ruh yapısı açısından tam bir sanat şaheseridir: Cennet müjdelisi bir “ebedi âbide”dir.