İnsan ve sistem
Osmanlı, Batı dünyasının Engizisyon Mahkemeleri’nde işkence gördüğü zaman diliminde, bugünkü “İmkân Demokrasisi” yerine bir “Vicdan Demokrasisi”ni kurmuş, böylece hayatın...
Osmanlı, Batı dünyasının Engizisyon Mahkemeleri’nde işkence gördüğü zaman diliminde, bugünkü “İmkân Demokrasisi” yerine bir “Vicdan Demokrasisi”ni kurmuş, böylece hayatın “halifesi” olan insanı mutlu etmeyi amaçlamıştı.
Üstelik padişah başta olmak üzere tüm yöneticileri halktan sorumlu tutmuş bu sebeple de padişahı hukukun denetimine almıştı.
Fransız asıllı gezgin Antoine Laurent Castellan (1772-1838), bu gerçeğin altını özenle çiziyor:
“Teb’asının hayatına, namus ve haysiyetine, malıyla mülküne hâkim sayılan padişahın iradesi Kur’an hükümlerinden, şeriat ulemasının kararlarından veyahut Şeyhülislâmın fetvalarından üstün değildir.” (Moeurs, usages, costumes, des Othomans et abrégé de leur historie 1812, c.3, s.14-15).
Başka bir Fransız yazara geçelim. Tarihçi Jean-Henri Abdolonyme Ubicini (1818-1884) Osmanlı sistemi hakkında dikkat çeken ipuçları veriyor: