Nizamülmülk ve eğitim
Selçukluların büyük sultanı Alp Arslan, 1072 yılında, hunharca bir suikast neticesi öldürülünce, on yedi-on sekiz yaşlarında olan oğlu Melikşah, Selçuklu tahtına oturdu. Babası gibi yürekli...
Selçukluların büyük sultanı Alp Arslan, 1072 yılında, hunharca bir suikast neticesi öldürülünce, on yedi-on sekiz yaşlarında olan oğlu Melikşah, Selçuklu tahtına oturdu.
Babası gibi yürekli, azimli ve kararlıydı. Nizamülmülk gibi iman ve bilgi deryası bir vezirin elinde yetişmişti. Babasının şefkati ile kahramanlığını, hocası Nizamülmülk’ün sevgisi ve sabrıyla bütünlemişti.
Bunlara kendi ideallerini, azmini ekleyince ortaya mükemmel bir idareci çıkmıştı.
Selçuklu Devleti, en güçlü dönemini yaşıyordu. Sınırları Hindistan içlerine kadar genişlemiş, dönemin en büyük, en güçlü, en mamur, en medenî devleti hâline gelmişti.
Melikşah, bütün bunları dosdoğru bir “Hoca” sayesinde başardı.
“Hoca”nın gerçek adı Ebu Ali el-Hasan et-Tusi’dir, Selçuklu’yu derinden inşa eden meşhur “Nizamiye Medreseleri”ni kurduktan sonra (ki, “Hüccetül İslam” olarak anılan Gazali, Bağdat’taki Medresenin başında idi), Abbasi Halifesi Kâim bi Emrillah tarafından, “Memlekete Nizam veren” anlamında “Nizamülmülk” unvanı, verilmiştir.