Sen Cumhuriyet, ama sen de mi Peyami Safa?
Buna rağmen, Güzellik Yarışması’nda istenen sonuç alınamıyor. Yarışma önceki yarışmalar sırasında çıkan söylentilerin de etkisiyle ilgi görmüyor. Bu yüzden 28 Temmuz 1930’da...
Buna rağmen, Güzellik Yarışması’nda istenen sonuç alınamıyor. Yarışma önceki yarışmalar sırasında çıkan söylentilerin de etkisiyle ilgi görmüyor. Bu yüzden 28 Temmuz 1930’da sonuçlanması gereken fotoğraf yayınının süresi uzatılıyor:
“Güzellik müsabakasına iştirak için gelen resimler, kâfi miktarda olmadığından resim gönderme müddetini Ekim sonuna uzattık. Güzeller; Beyoğlu’nda Foto Süreyya ve Foto Femina’ya giderek bizim hesabımıza resimlerinizi çektiriniz.”
Çağrılar, vaatler, zaman zaman tehdide varan dayatmalar etkisini gösteriyor. Yeterli aday sayısına ulaşılıyor ve 10 Ocak 1930’da yapılan yarışmaya 42 aday katılıyor. 22 aday son elemeye kalıyor…
Yarışmacıların ellerinden tutup jürinin önüne kadar götüren (maalesef) milliyetçi-muhafazakâr yazılarıyla tanıdığımız Peyami Safa’dır. Tehdit mi edilmiştir, yoksa bir şekilde özendirilmiş midir, bilmiyoruz; bildiğimiz şu ki, Peyami Bey, yarışmacı kızları ellerinden tutup jürinin önüne atmakla kalmıyor, yeni “Türkiye Güzellik Kıraliçesi” Mübeccel Namık Hanım’ı eleştirilere karşı savunma görevini de üstleniyor:
“Mübeccel Hanım, ırkımızın büyük seciyesini taşıyor. Mayası halis bir tesalüple yoğurulmuş. Lirik şairlerin genç kız diye tahayyül ettikleri, fakat asrın ahlaki bulanıklığı içinde eşini az buldukları masum, gözü açılmamış tipik aile kızı. Zekâsı, terbiyesi, vücudu idman görmüş, lisan biliyor.”
Bu ifadeleriyle Peyami Safa “Sen de mi Brütüs!” dedirtiyor…