Tefekkür ve tevekkül ekseni

“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol,“Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!”Mehmed Âkif, en zor zamanlarımızda bu haykırışıyla ümmete “hikmet”in yolunu gösteriyordu. Zira...

“Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete ram ol,

“Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!”

Mehmed Âkif, en zor zamanlarımızda bu haykırışıyla ümmete “hikmet”in yolunu gösteriyordu. Zira “farkındalık” bununla kaim: Hikmet olmadan tefekküre, tefekkürsüz tevekküle ulaşılmaz!

Osmanlı insanı “hikmet”i es geçmeyen bir “tevekkül” (Allah’a dayanmak, Allah’a güvenmek, her işte Onu vekil etmek) insanıydı…

Elinden geleni yapar, sonrasında “tevekkül” ederdi…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 495 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 381 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 397 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 287 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar