Yazarı anlamak
“Yazar olmak istiyorum, ama bir yazınızda o kadar girift bir yapıdan bahsettiniz ki, doğrusunu isterseniz ürktüm. Yazar için ‘Beyni kanayan insan’ dediniz. Bu kadar zor mudur gerçekten?”Köşe yazarları için...
“Yazar olmak istiyorum, ama bir yazınızda o kadar girift bir yapıdan bahsettiniz ki, doğrusunu isterseniz ürktüm. Yazar için ‘Beyni kanayan insan’ dediniz. Bu kadar zor mudur gerçekten?”
Köşe yazarları için kullanmadım o ifadeyi, edebiyatçılar için kullandım. Yazmak zordur ve zorlayıcıdır, evet…
O kadar ki, bazen yüreği tıkanır yazarın, bazen de beyni yanar!..
Yorucudur, ama usandırmaz: Çünkü aynı zamanda çok keyiflidir: Yazdıkça derin bir haz hissedersiniz. Bu da tüm zorlukları unutturur.
Yazarın istikrarsızlıkları, çelişkileri, bazen sinir küpü olması bu yüzdendir.
Yazarın bu halini “yazar” olmayanların anlaması zordur… Anlamazlar tarafından her gün acımasızca idam edilen fikirlerinin yerine, durup dinlenmeden ve her şeyi göze alarak yenilerini üretmek, çözümlenmesi kolay olmayan giriftlikte bir insan portresi çıkarır ortaya.