Yüreğimizin tuşuna basarak mutlu olabilir miyiz?
Bas tuşa, çamaşır-bulaşık yıkansın!.. Bas tuşa, çamaşırlar kurusun!.. Bas tuşa, yemek ısınsın, hatta pişsin!.. Bas tuşa, televizyon, müzik seti açılsın, ışıklar...
Bas tuşa, çamaşır-bulaşık yıkansın!.. Bas tuşa, çamaşırlar kurusun!.. Bas tuşa, yemek ısınsın, hatta pişsin!.. Bas tuşa, televizyon, müzik seti açılsın, ışıklar yansın, sönsün! İşler bir tuşla halloluyor.
Acaba hayatın da bir tuşu var mı: Bir tuşa basmakla yaz gelir mi?
Ya yüreğimizin: Bir tuşa basarak mutlu olabileceğimiz “Mutluluk tuşu” acaba nereye monte edilmiş?..
Teknolojinin sözde hayatı kolaylaştıran tüm buluşlarından yararlanmamıza rağmen, hâlâ neden böyle keyifsiziz, somurtkanız, acımasızız, yılgınız, kavgacıyız, vurucu-kırıcıyız, sevgisiziz?..
Neden kırgın gibiyiz hayata ve herkese?.. Ve neden “depresyon şarkıları” yapacak kadar mutsuzuz?..