"Alimin Kaybına Alem Yıkılır..."

Ne çabuk da geçiyor zaman. Türk Milliyetçilerinin "Ak Sakalı" gideli tam bir yıl olmuş. Vefatından 10 gün önce ziyaretine gitmiştim. Çok mutlu olmuştu. Kafalı Hocamın "Evdeşi" olan Sevgi Ablam bir yıl önce akşam namazından sonra ağlayarak arayarak "Yavuz Hocan gitti" diye ilk bana haber vermişti. Aziz naaşı soğumadan varıp ellerini öptüm Hocamın. Bana sadece fikir babalığı yapmadı. Baba olmayı, adam olmayı öğretmişti. Bu günkü profesörlerin "Hocası" olan Kafalı'nın ardından çok şey yazıldı. Acı ve hüzün ile ben de bu sütundan yazmış olsam da. Başta Prof. Dr. İskender Öksüz, Sadi Somuncuoğlu, Yağmur Tunalı, Alper Aksoy olmak üzere üniversitelerdeki öğrencilerinin makalelerini mutlaka derleyip-toplayıp, Sevgi Ablamın izni ile yayınlayacağız.

Yeni nesil ülkücülerden Afşin Efkarlıoğlu'nu çok severim. 90'lı yılların kuşağındadır. Ancak mensubu olduğu hareketin siyasi tarihini çoğu eskilerden daha iyi bilir. Afşin'in, Kafalı Hocam için yazdıklarını değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.

...

Hocamız Mustafa Kafalı uçmağa varalı bir yıl olmuş. Zamanı Tanrı yaşar, kişioğlu ölmek için yaratılmıştır fakat böyle ulu evlatlarını kaybetmek her millet için bedbahtlıktır.

Kafalı hoca inandığı değerleri hazmetmiş, alim şahsiyetiyle kendi sorularını önce kendi cevaplamış, sonra o berrak bilgiyi etrafındakilere aktaran, samimiyet abidesi ve derya bir insandı.

On beş yıl kadar olmuştur, Kerkük konulu bir toplantıya beraber katılmıştık. Yine bir ağustos olmalı. Malazgirt bahsi açılınca, ayak üstü, etrafındaki biz, üç dört kişiye o davudi ses tonu ve sakin anlatımıyla tarihi Roma yollarının savaşa etkisini, Dede Korkut boylarında anılan yer isimlerinin savaş coğrafyasına yakınlığını, yine bu boylarda bahsedilen Hıristiyan Türkleri, savaşta bize katılan Hıristiyan soydaşlarımızla savaş sonrası ilişkileri muazzam bir tarih ve coğrafya bilgisi ile anlatmıştı. Tamamını en fazla on dakikada anlatmıştı ve sosyal bilimlerin her disiplinini barındıran bu kısa konuşmadan aldıklarım ezber bilgilerden çok daha fazlasıydı. Tarihi, coğrafyayı, sosyolojiyi, antropolojiyi muhakkak felsefeyi bir arada, matematiği sağlam bir şekilde kullanarak geçmişi ve bugünü yorumlamayı, anlamayı sağlayabileceğinin en güzel örneğiydi.