"Artık kış geliyor"
23 Haziran seçimlerinin siyasi, sosyolojik, psikolojik tahlilleri üzerine üniversitelerimizde binlerce tez konusu yazılabilir. 800 binden fazla oy farkının muhasebesini kibire kapılanlar mı yapmalı?
Yoksa yeni siyasi açılım planları yapanlar mı? Demokrasi adına her platformdaki tartışmalar Türkiye'mizin faydasına olacağı gibi, düşünenlerin ufuk çizgilerini genişletecektir. Seçim öncesinde yazılarımda ve tv programlarında ısrarla "Türkiye'nin normalleşme" ihtiyacına dikkat çekip, 70'li yıllardaki "Hak-Hukuk-Adalet" sloganını hatırlatmaya gayret ettik. Çünkü memleketimiz hiç haketmediği halde "olağanüstü yıllar" yaşıyordu. Kanlı bir darbe girişimine muhatap olduk. Bir çok kesim farkına varamadan "rejim değişti"...
Darbe girişimi karşısında direnen vatandaşlarımızın önceliği "ülke bütünlüğü" olunca "Taht Oyunları" projesini fark edemedi çoğunluk. Olağanüstü hal, KHK'larla yeni düzenlemelerle devlet geleneği, yapısı, işleyişi hallaç pamuğu gibi atıldı. "Parti devleti, Tek adam rejimi"ne giden yolun tehlikesini seslendirenlerin başına gelmeyen kalmadı.