Behçet Oktay'ı anarken...
Aşağıdaki yazı bu sütunda, 15 Ekim 2009'da yayınlandı önce hatırlayalım.***Behçet Oktay'ı kim öldürdü?Malum davada tutuklu iken göz göre göre ölümü seyredilen, adeta cinayete kurban edilen...
Aşağıdaki yazı bu sütunda, 15 Ekim 2009'da yayınlandı önce hatırlayalım.
***
Behçet Oktay'ı kim öldürdü?
Malum davada tutuklu iken göz göre göre ölümü seyredilen, adeta cinayete kurban edilen Kuddusi Okkır olayını Ankara'daki gazetecilerin manevi babası Ünal İnanç ortaya çıkartmıştı. Belki de bu yüzden daha sonra davaya dahil edildi. Onun engin tecrübelerini paylaşmak, son yıllardaki yalnızlığına yaren olmak için elimden geldiğince uğradığımı bu sütunlarda defalarca yazmışımdır.
Yaklaşık 15 gün önce çayıma azarını katıp içerken dudak uçuklatacak bir belge göstermişti. Gazetecilik refleksi ile "Baba bunu yazmalıyım" diye atlayıverdim. Ama hukuki süreç yüzünden beklememi, sitesinde yayınlandığı andan itibaren yayma hakkımın doğacağını söyleyince heyecanla bekliyordum.
25 Şubat gecesi meydana gelen olayda hayatını kaybeden Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın intiharına zaten inanmamıştım. Dostları "Onuru için öldü" çelengini cenazeye gönderirken de O'nun intihar etmediğini biliyorlardı. Nitekim Ünal Baba "Lazımlık" adını verdiği kitabında "İntihar ettiğine inanmıyorum" demişti. 50 yılını polis-adliye muhabirliğinde deviren İnanç'ın bunun peşini bırakmayacağını biliyorduk. Öz kızı gibi sevdiği avukat Ülkü Gedikli'ye aileden vekalet çıkartan İnanç, kaburgalarında 13 kırık bulunan birinin bu acıyla silah kullanmasının mümkün olmadığını üstelik sol elini kullanan profesyonel bir atıcının sağ eli ile şakağına silah dayamasının da imkansızlığını söylemişti. En çok da kanında kokain bulunduğuna dair rapora içerliyordu. Özel harekatın başında bulunan ve sicili pırıl pırıl olan bir polisin uyuşturucuyla mücadele etmek yerine kanında uyuşturucu bulunması kelimenin tam anlamı ile çelişkiler yumağıydı.