Beklenen ceza...
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı mahkemelere "Haziran'a kadar bitirin" emri verince hukukun temel ilkeleri usul ve esas hiçe sayılarak, haksız cezalar yağıyor. Türkiye erken seçime giderken yapılan kamuoyu...
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı mahkemelere "Haziran'a kadar bitirin" emri verince hukukun temel ilkeleri usul ve esas hiçe sayılarak, haksız cezalar yağıyor. Türkiye erken seçime giderken yapılan kamuoyu araştırmalarında vatandaşın en az güven duyduğu kurum hukuk. Kısacası adalete inanmıyor insanımız. Bir kısa örnek vereyim.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "EDOK Davası" celselerini izliyorum. İki Korgeneral Metin İyidil ve Abdullah Barutçu, bir Tümgeneral Hamza Koçdemir, iki Tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu, Mehmet Topçu ve Binbaşı Ersan Duman...
Ersan Duman'dan başlayalım. 15 Temmuz gecesi evindeyken durumu merak edip lojmanların hemen yanındaki Etimesgut Kışlası'na gelerek "Yapabileceğim bir şey var mı?" diye sormuş. "Vay sen niye geldin" diye tutuklanıp bir süre hapis yattıktan sonra "Pardon" denilerek bırakılmış. Savcı bile artık beraatını istiyor. Tuğgeneral Mehmet Topçu, o gece Merkez Orduevi'nde düğünde kızları uçakların uçtuğunu söyleyince eşini bırakıp görevli olduğu EDOK'a gidip önce emniyet tedbirlerini aldırıyor sonra darbecilerin sıkıyönetim ve atama listelerinin kanunsuz olduğunu vurgulayarak kesintisiz birliğinden ayrılmayarak layığı ile görevini yaptığı halde sanık... Neyse ki savcı bile mütalaasında beraat istedi.
Lütfü İhsan Yanıkoğlu'na gelince... O gece EDOK Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nu 21.10'da uğurlayıp misafirhaneye gidiyor. Helikopter ve uçakların hareketliliği üzerine karargaha dönüyor. Kurmay Başkanı Tümgeneral Hamza Koçdemir'e emri olup olmadığını soruyor. Odasına geçiyor. Raporlu... Kolunda ağrısı var. Gece misafirhaneye dönüp ilaçlarını alıp uykuya dalıyor. Sabah yeniden görev yerine gidiyor. Kurmay Başkanı Koçdemir: "Darbeciler benim yerime seni Kurmay Başkanı yapmış" deyince durumu öğreniyor. "Asla kabul etmem.." diyor. Koçdemir de "Eğer kabul etseydin seni vururdum" cevabını veriyor. Yanıkoğlu, eski komutanı Salih Ulusoy ve Mehmet Dişli ile görüştüğü ve atama listesinde görevlendirildiği için tutuklu olarak müebbetle yargılanıyor. Dosyada somut tek delil yok...
Tümgeneral Hamza Koçdemir de o gece düğünde. Saat 23.00 civarı eşiyle beraber gelip kışlanın emniyetinin alınmasını istiyor. Gelen mesajları inceliyor. 01.40'da panik atak hastası kızının rahatsızlığı yüzünden O'nu teskin etmek için kışladan çıkıyor. Üsteğmen kızı, yeni doğum yapmış mesai arkadaşının evinde. O evin sahibi şimdi FETÖ'den tutuklu diye potansiyel darbeci gözüyle bakılıyor. Oysa Koçdemir darbecilerin görevlendirme listesinde görevden alınıp KKK emrine verilmiş. Yani tasfiye edilenler arasında.
Korgeneral Abdullah Barutçu, TSK'da en başarılı komando subayı. Teğmenliğinden beri ÖKK'da Tim, Takım, Bölük, Tabur, Alay, Tugay ve ÖKK Komutanlığı yapıp, Jandarma Asayiş Komutanlığından sonra da EDOK'da Askeri Liselerden sorumlu komutan... 17-25 Aralık'tan sonra Askeri Liselerdeki öğrencilerin yeniden güvenlik soruşturmasını istiyor. Bir kısmını atıyor. Atılacağını anlayanlar ayrılıyor. FETÖ'nün hedefinde. O gece evinde. Haber gelince şimdi Genelkurmay Harekat Başkanı olan iki general ile beraber lojmanın sığınağına aileleri ile beraber darbeciler tarafından derdest edilmemek için saklanıyor. Ertesi sabah hemen Kuleli Askeri Lisesine gidip okulun emniyetini alıp öğrencilerin ilişkisini kesiyor. 3-5 gün sonra tutuklanıyor. 13 ay hapis yattıktan sonra "Aaa öyle değilmiş" denilerek savcının talebi ile tahliye edilmişti. Esas hakkındaki mütalaada "Örgüt üyeliğinden cezalandırılması talep" ediliyor. Dosyada aleyhinde bir tek delil yok...