Bileylendik...
Geçtiğimiz hafta bir gün bile aklımdan çıkmayan "Yazarını Kurşunlatan Yazılar"ın sahibi Necdet Sevinç'in "yazarlık düşman kazanma sanatıdır" sözlerini hatırlatmıştım...
Necdet Ağabeyimin eğitiminden, sohbetlerinden nasiplenenler "Tam isabet" cevabı ile Cumhuriyeti kuran iradenin icraatlarını da hatırlatmışlar. Dahası ülkemizde sağcıların kabullenemediği, siyasal islamcıların "düşman" ilan ettiği merhum İsmet İnönü'nün "Namuslular da namussuzlar kadar seslerini yükseltmeli" tesbitinin altını çizmişler. Doğru da yapmışlar... Bir süre önce inşa edilen "Korku İmparatorluğu" ve "Sessizlik sarmalı"nın nasıl yıkıldığını örnekleri ile sıralamışlar. Yakın tarihimizde "Vaka-i Vakvakiye" olarak anılan 31 Mart'ın bir asır sonra cevap verilişi de manidar... Ziya Paşa'nın "tarihin tekerrürü" konusundaki özdeyişi yeniden gündemde... Bundan bir yıl önce 31 Mart seçim sonuçları böylesine yorumlanabilir miydi? 31 Mart yerel seçimleri gerçek anlamda dönüm noktasıdır. 31 Mart öncesi sanatçılar, iş adamları, yazarlar bu gün gibi rahat konuşabilir, rahatça yorumlayabilir miydi? Bunun karşılığında iktidarın tetikçileri "O sanatçılara sahne yok... Belediyelerin festivallerine asla davet edilemeyecek!" çıkışları daha da manidar değil mi?