Bir Masum Nefes...
Vesayet altındaki hukuktan "Adalet" beklemenin güç olduğu günler yaşıyoruz. "At izi, it izi" bile hafif kalıyor. Toptancı anlayış ile çuvalın içine atılan yüzlerce, binlerce masuma en kolay yönden "müebbet" veriliyor.
Yargı heyeti "usul-esas" demeden karara bağlarken savunma için "İstinaf"ı adres olarak gösteriyor. Lakin orası da "Noter" gibi... Dosyanın kapağı açılmadan onanıyor. Onanırken yazılan gerekçeli kararların hemen hepsi içler acısı..."Kes-kopyala-yapıştır!.." Geçtiğimiz gün Ankara'da Zırhlı Birlikler davasında da yağdı cezalar... Darbeye katılanların sayısı iki elin parmağını geçmezken, darbeye karşı çıkanlarda aynı kefeye kondu. O kadar çok masum var ki... Hangisini yazacağım diye ellerim titriyor. Polatlı davasını çok yazdım. Oradaki Özge Üsteğmen'in dramını dile getirmiştim. İstinaf dilekçesini reddetti. Defalarca kendisine mobing uygulayan generale makas götürmek suçundan cezası onandı. Yazık değil mi?
Bayram boyunca yazdığım Cezaevi mektupları "Masum Nefes"leri sevindirmiş. Umutlandırmış. Meslek hayatımda ilk defa 10 gün izin yaptım.