Fenerbahçe Cumhuriyeti

Fanatik olmamakla beraber iyi bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe'yi  kutluyorum. Sadece Türkiye'mize değil bütün dünyaya örnek oldular. Ertuğrul Özkök'ün bir dönem, "Hürriyet' i yönetmek Türkiye'yi yönetmekten zordur" sözü tarihe karıştı. Hürriyet, Doğan Grubu ile beraber toptan satıldı. Ve o koca gruptan bir Allah'ın kulu bu satışı içime sindiremiyorum bile diyemedi. Çünkü medyada sendika yok. Sosyal adalet ve çalışanların hakkını savunan gazetecilerin sığınacağı bir çatı yok. Fener ile başladık konuyu dağıtmadan Fenerbahçe Cumhuriyeti'ne dönelim. Kulüplerine bu denli yürekten bağlı başka takım var mı bilmem. Gönül verdikleri kulübün kaderini belirlemek için 20 binden fazla insan Türkiye'nin dört bir yanından 2-3 günlüğüne İstanbul'a gidip renklerine sahip çıkarak, takımlarının kaderine el koydular. Kim ne derse desin bu bir devrimdir...

***

20 yıldır kulübü babasının çiftliği gibi yöneten, teknik direktöre oyuncu değişikliği talimatı veren Aziz Yıldırım, bizzat kendisinin üye kaydını gerçekleştirdiği kişiler tarafından "Artık Yeter" denilerek görevden el çektirildi. Aziz Bey'in Fenerbahçe aşkını inkâr edecek değiliz. Kazandırdığı tesisler, marka değerinin yükselişi, uluslararası başarıları takdire değer. Hele ki devletin kılcal damarlarına sızan FETÖ'ye karşı duruşuna, bu uğurda kumpas ile hapis yatışına şapka çıkarırız. Diğer kulüplerin aksine devlet desteği almadan yaptırdığı tesislerdeki mührü yüzlerce yıl unutulmayacak. Şükrü Saraçoğlu gibi adı stadyumlarda yaşayacak. Ancak her şeyin bir sonu var... Israrın sonu vefasızlık olarak addedilmemeli. Adı üzerinde futbol, takım oyunudur ve mücadele tek başına yapılmaz. Sayın Yıldırım, Fenerbahçe'nin üzerinde değildi. Bu gerçeği artık kabul etmeli.

Fenerbahçe'nin kongresinden önce Ali Koç'un kazanacağını bir çoğumuz tahmin ediyorduk. Fakat bu kadar fark atacağını kimseler aklına getirememişti. Neredeyse 4 katı fark. Göreve başlar başlamaz radikal kararlar ile kulübü baştan sona profesyonel yöneticilerle idare etmeye başlayan Ali Koç da şunu bilsin ki kendisini seçenler başarısız olduğunda tereddüt etmeden yollayacaktır. Fenerbahçe'nin verdiği dersten her kesim kendisine pay çıkarmalı...

***

İşte seçimler... Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönemecindeyiz. Türkiye'yi, 81 milyonu yönetmeye talip olan siyasi partiler derhal çıkıp "Siyasi partiler yasasını ve seçim kanunlarını değiştireceğiz. Partinin genel başkanı ve yöneticilerini ince hesaplarla tek tek belirlenen 1200 delege değil, partinin her kademesinde görev yapan il-ilçe-belde-belediye yöneticileri seçecektir. Bu rakam 25-30 gerekirse 50 bin kişiden oluşacaktır. Milletvekili ve belediye başkan adaylarının belirlenmesi de aynı yöntemle olacaktır" taahhüdünde bulunması diktatoryaya gitmek üzere olan canım memleketime nefes aldıracaktır. 16 yıldır başımıza kâbus gibi çöken iktidardan kurtulabilmek için kocaman bir adım olacaktır. Lafa gelince demokrasi ile çağlar üzerinden çağ atlamak işte budur.