Kim bölücü?

Türkçülüğün bölücülük olduğuna ilişkin zat-ı devletlilerin açıklamasının hemen ardından öfkelendim. Sosyal medya hesabından "Türkçüyüm; lütfen benimle ilgili bölücülükten soruşturma açar mısınız?" diyerek kendimi ihbar ettim. Aman Tanrım!.. Canım memleketimde ne çok bölücü(!) varmış... Yorumları okuyunca rahatladım. İçeri girdiğimde yalnız kalmayacağım için sevindim. Sıcağı sıcağına yorum yapmak ani tepki göstermek gibi bir huyum var. 1970'li yıllardan beri tanıdığım ağabeyim, Komutanım MHP Samsun eski Milletvekili Vedat Çınaroğlu benim gibi değil. Öfke kontrolünde uzmandır. Ani olayların üzerinden 24 saat geçmeden tepki göstermez. Nitekim "Türkçülük bölücülüktür" lakırtısı üzerine bir müddet düşünerek öfkesini kontrol altına alıp bana yazmış. Şöyle diyor: "Efendim!.. Mevzu derin! Başlık, bir kitap yazdıracak kadar kapsamlı ve önemli!Hatta 14000 yıllık muhteşem bir medeniyetin şifrelerini ayıklayacak kerteye gelmiştir!      "Türkçülük yapmak bölücülüktür"...        Zihninde tarih kırıntısı, ufkunda bilim zerresi, vicdanında vatan damlası olanların sabrını çatlatacak bir hezeyan!       Buraya bir kitap sığmaz. Ancak 24 saatlik sakinleşme sürecinden sonra kısa bir çözümlemesini yapmamak olamaz!        Kerkük özelinde, Irak ve Suriye Türkmenleri'nin derdimiz olduğu, Türk Ordusu'nun emperyalizm ve yerli iş birlikçileriyle çökertilmeye çalışıldığı, Avrupa'da milliyetçiliğin yükseldiği, Azerbaycan'da Türklük duyarlılığının üst seviyede bulunduğu, Kazakistan'da Latin Alfabesi'ne geçişe, sosyal yaşamda Türk Töresi'ne devlet katında vurgu yapıldığı, KKTC'de Türk Mukavemet Teşkilatı gibi bağımsızlık mücadelesi veren güçlü grupların etkinleştiği, ABD ile, gerçek sebebi hakkında kuşkuların bulunduğu, diplomatik ilişkilerin "görünürde" bozulduğu, Rusya Federasyonu ile "görünürde" olumlu gelişmelerin olduğu bir dönemde bu söz neden söylendi?       Aslında sicil temiz değil! Bundan birkaç yıl önce de "Türk milliyetçiliğini ayaklarımız altına aldık!" demişti. Bu da akıl ve bilim dışı idi. Milliyet binlerce yıllık birikimle oluşmuş doğal bir olgu. Öyle bir kişi dedi diye ayak altına alınamaz. Basitleştirmek gerekirse: "Biz, atalarımızı, türkülerimizi ayaklarımız altına aldık" gibi bir saçmalık!      Pekala bu saçma lafların sebebini iddia edildiği gibi "sara"ya falan bağlamak mümkün mü? Hayır! Hazırlanmış bir metinden okunuyor.     1- ABD heyeti geldikten sonra, sahibi açıklama yaptı: "Kerkük özel statüde olmalı!", "Şu Türkçüler stratejik ortağımla aramızı daha fazla açmasınlar" diye mi?    2- Avrupa'daki milliyetçi dalga Türkiye'de de yükselir, saltanatımız sona erer endişesi mi?   3- Yeni ortağımız Rusya Federasyonu Türkçülüğe ezelden beri karşıdır, aramız bozulmasın, domates almaktan vazgeçer korkusu mu?   4- Türk Ordusu içerisinde Türkçülük etkinleşiyor, "Göktürkçe Türk" armaları çoğalıyor! Şunlara ayar verelim düşüncesi mi?   5- "Şu KKTC'de de Bozkurt'lu teşkilatlar barış çabalarımızı engelleyebilirler!" telaşı mı?   6- "Türkçüler, Yunan'a bıraktığımız adaları daha fazla didiklemesinler!" taktiği mi?   7- "Arap dostlarıma biraz daha sempatik görünmeliyim" çıkışı mı?   8- "Dostumuz İsrail, Kürdistan engelleniyor diye alınmış olabilir, gönlünü alalım" mesajı mı?  9- Nazarbayev'i frenleme manevrası mı? 10- "Şu yeni kurulacak partinin kurucularına bölücülük tezgahı kuralım"ın alt yapısı mı?  11- Sn. Bahçeli'nin son dönemdeki Türkçülük vurgularına cevap olmasın?        Dün gecenin uykusuz saatlerinde Atsız'ın Kömen'ini, Mussolini'ye mektubunu okuyarak, Başbuğ'un muhtemel kükreyişlerini hayal ederek sabaha kavuştum. Atatürk'ün kutlu ruhu Türkler'in ve Türkçüler'in yolbaşçısı gerçeği ile bile sakinleşemedim. Harbiye Marşı'nı haykırdım hatta!       Yıllar önce yazdığım, bir tahtaya yaktığım dörtlük evimin duvarında tekrarlamam  için bana bakıyor:        Tanrı'ya şükür  olsun ki Türk'üm,         And olsun ki Türklük'tür ülküm,        Zühre ile Ülker inse de arş-ı aladan,         Dönersem namerdim bu kutlu yoldan.        Kim ne söylerse söylesin, sebep ne olursa olsun döner isem, GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN." Not: Dünkü yazımda "Tek Dil" yazmışım sehven olmuştur. "Tek Bayrak" olacaktı özür dilerim.