Yandaşın ki can bizimki patlıcan
Anadolumuzun güzel bir öz deyişi var. "Seninki can da bizim ki patlıcan mı?" diye. Yaşadığımız süreçte bu bizim de başımıza geldi.
Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Hele hele gazetecilere bir tek fiske vurulmasına ömrüm boyunca karşı çıktım. Özel hayatı ya da mesleki çalışmaları esnasında şiddete uğramasını kabullenmek mümkün değil. Sosyal medyadaki "hak etti, etmedi?" tartışmasına asla girmem. Üstelik çirkin bulurum. Fakat 'adalet' kişiye göre uygulanıyorsa bırakın bunu affetmek, görmezden gelmek gibi bir lüksümüz olamaz. Alın size örnek.
İsmini dahi anınca midemin bulandığı bir gazete var. Onun muhabirleri, yazarları, temsilcileri yıllarca FETÖ'ye övgüler dizdi. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk kumpaslarında alenen 'tetikçilik' yaptılar. Küfür, tehdit, şantaj, itibar infazı... Akla gelen her türlü haltı 'itina' ile yerine getiriyorlar.Haber müdürleri, televizyonda Türk ordusunun generallerine 'eşek gibi duracaklar' lakırtısında bulundu ama dönüp 'özür' bile dilemedi.