Zırhlı Birlikler'e kumpas (2)
Etimesgut'ta darbecilerin "terör saldırısı var" yalanı ile personel alarm durumuna geçtiği için televizyonları seyretme imkanı yok. Bircan Kırker ve Faruk Yaman'ın emri ile nöbetçi subaylar Üsteğmen Koray Korkmaz...
Etimesgut'ta darbecilerin "terör saldırısı var" yalanı ile personel alarm durumuna geçtiği için televizyonları seyretme imkanı yok. Bircan Kırker ve Faruk Yaman'ın emri ile nöbetçi subaylar Üsteğmen Koray Korkmaz ve Üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç'ın yanlarına birer Teğmen verilerek iki tank saat 00.40'da hareket eder. Tankların çıkışından sonra Alay ve Tabur komutanları brifing salonunda toplantıya çağırılır. Darbecilerin başı Nöbetçi Amiri Erdal Yetim'den şüphelendiği için Kurmay Başkanı "hazırlıkları yapın" diyerek toplantıya almaz.
01.15'te dışarı çıkan tanktan Üsteğmen Koray, Erdal Yetim'i telefonla arar. "Komutanım burada terör saldırısı felan yok. Sırtında Türk bayrağı, kucağında bir yaşında bebeği olan kadın tankın önünü kesti. Bunlar terörist değil, Türk halkı hatta bir vatandaş tankın silahını aldı" deyince Erdal, "Koray silahın önemi yok, kimseye zarar vermeden derhal kışlaya dönün" emrini verir. Konuşmaya tanık olan darbeciler İsa Sancaklı ve Faruk Yaman "Ne olmuş?" diye sorar. Erdal da "Terör saldırısı felan yokmuş halk tankların önünü kesmiş bu yüzden dönün" dedim, sözleri ile yalanı yüzlerine vurmuş. Darbeciler çılgına dönmüş. "Sen görev verilen tankları nasıl döndürürsün, derhal ara hemen görev yerlerine dönsünler önlerine halk çıktıysa gerekirse ezsinler, tarayarak dağıtsınlar" diyen darbeciler bu defa sert kayaya çarpmıştır. Erdal kesinlikle böyle bir emri vermeyeceğini tekrar edince, "Emre itaatsizlikte ısrar edersen Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılanıp idam edilirsin" tehdidine başvururlar. Tankların geri dönüşünü engelleyemeyeceğini anlayan darbeciler bu defa Beştepe Köprüsü'nü F16 uçakları ile havaya uçurmayı planlar ancak köprü yıkıldığı takdirde çıkarılacak diğer tankların geçemeyeceğini anlayıp vazgeçerler.
***
Koray Üsteğmen saat 01.30'da iki tank ile kışlaya giriş yapar. Aynı anda tankların başında bulunan Üsteğmen Ayhan Şen, Tabur Komutanı Erdal Yetim'in başlarında olmayışından şüphelenerek diğer bölük komutanlarını da uyararak darbeciler tarafından tankların çıkarılmasını engelleyenler arasındadır. Darbe karargahındaki brifing salonunda terör yalanı ortaya çıkınca Albay Cem Tuce ve Binbaşı İsmail Suvay, "Türk halkına ihanet edemeyiz, emirlere uymayacağız" diyerek 01.30'da toplantıyı terk ederler. Kısacası darbenin başarısız olacağı Zırhlı Birlikler'de 01.30'da ortaya çıkmıştır.
Toplantıdan çıkan Bnb. İsmail Suvay önce tankların (dışarı çıkan 2 tankın) döndüğü ve giriş yaptığı nizamiye bölgesine gider. Gittiğinde tanklar 1-2 dk. önce giriş yapmıştır. Tankla çıkan personel üstü başı yırtık ve hak tarafından darp edilmiş durumdadır. Ancak tankların üstüne çıkan halk tarafından bu kadar darp edilmelerine rağmen hiç bir vatandaşı ezmemişler araçların yanından geçerken çizmemek için kaldırıma çıkmışlar ve tankın silahlarını kullanmamışlardır. Hatta bu arbede sırasında ikinci tank komutanı Üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç halka ne kadar da darbeden haberleri olmadığını, kendilerinin terör saldırısına müdahale etmek maksadıyla gönderildiklerini ve bunların yalan olduğunu anladıkları için kışlaya dönüşe geçtiklerini söylemesine rağmen halk tarafından tanktan aşağıya atılmıştır. Halk linç etmeye çalıştığı esnada polisler halkın elinden alarak Fatih Üsteğmeni Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir odaya getirmişlerdir. Bu sefer burada da AK Parti Afyon Milletvekili Ali Kaya Fatih Üsteğmeni 1 saat boyunca kafatasında çatlak meydana gelene kadar darp eder. Üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç cezaevinde halen tedavi görmektedir.
***