Çözümsüzlük süreci...

Güneydoğu’da neler oluyor? Bu soruya hepimizin yanıtı var. PKK’nın çatışmayı şehirlere sokmasının doğal sonuçları yaşanıyor denebilir. Hendek politikasının doğal uzantısı olduğu söylenebilir. Pek çok ilçeden kitlesel göçler, PKK şiddetinin yarattığı ortamdan uzaklaşma olarak açıklanabilir. Yani “Akan kanların sorumlusu PKK’dır” şablonu kullanılabilir. Sonuç değişiyor mu?

Ülkeye bir de dışarıdan bakın.
Suriye veya Irak’ın çatışma bölgelerine benzer manzaraları yaşıyor muyuz, yaşamıyor muyuz?

Binlerce insan çoluk-çocuk, yaşlı genç evlerinden kaçmıyor mu?
Kör kurşuna ya da serseri bir kurşuna denk gelmek ve sivil ölümleri sıradanlaştı mı, sıradanlaşmadı mı?

Yani beyler, iç savaşa benzer görüntüler sergileniyor mu sergilenmiyor mu?
Mahallelerde tank gördük mü görmedik mi?

Mahalle aralarında siperler, kum torbaları, çukurlar var mı yok mu?
Türkiye bu manzaraları hak etmedi ve ne derseniz deyin, “Türkiye hukuk içinde kalarak terörle mücadele ediyor” söylemi giderek inandırıcılığını yitiriyor.

İtirazların odağında, “Devlet ne yapsın, bu teröristlere izin mi versin” görüşü var. Elbette izin vermesin ama bu itiraz tabloyu değiştiriyor mu?