Delegenin iradesine saygı...
AK Parti’nin karar organlarındaki değişiklik genel kurul kararıyla gerçekleşti. Yani delege iradesini ortaya koydu. Bu irade ortaya çıkarken etkilendikleri merkezin neresi olduğunun önemi, bu partiyi yakından takip edenlere göre...
AK Parti’nin karar organlarındaki değişiklik genel kurul kararıyla gerçekleşti. Yani delege iradesini ortaya koydu. Bu irade ortaya çıkarken etkilendikleri merkezin neresi olduğunun önemi, bu partiyi yakından takip edenlere göre çok ama çok önemli. Bana göre önem derecesi sıfır. Çünkü hiç kimsenin başına silah dayanmamış. Zorla “Şunu tercih et” denmemiş. Hepsinin aklı var, vicdanı var. En doğrusunun bu olacağını düşünmüşler. Seçim sonuçlarıyla kararlarını test edecekler. Kimseyi mağdur etmemişler. Partinin vitrinini değiştirmişler ve bu onların en doğal hakkı. Ve bu, partiye gönül verenleri ilgilendiren bir konu.
Bu noktada koca bir “ama” diyeceğim...
Milletvekilleri listesi ise beni ilgilendiriyor. Daha doğrusu ekonomi çevrelerinde geleceğe yönelik tahminler için önemli. Ekonomik istikrar denildiğinde iş dünyasının aklına ilk gelenler Ali Babacan’dır, Mehmet Şimşek’tir, Cevdet Yılmaz’dır. Bu kişiler milletvekili listelerinde olmaz ise piyasa değişecek, ekonomi politikaları tartışılmaya başlanacaktır.
Denilebilir ki “7 Haziran seçimlerinde Babacan yoktu. Yani piyasa onun yokluğunu satın aldı.” Bence öyle değil. Çünkü 3 dönem kuralı vardı ve esnetilmedi. Şimdi seçim yenileniyor ve bu kural esnetiliyor. Buna rağmen bu isimler yok ise konu ilke olmaktan çıkıp tercihe dönüşmüş demektir. Bu tercih piyasalar tarafından söz konusu isimlerin tasfiyesi olarak anlaşılacak ve değişecek ekonomi politikaları speküle edilmeye başlayacaktır. Faiz bir sonuç mu bir neden mi tartışması bunlardan sadece bir tanesidir.