Başkanlık geçişi ve ekonomik sıçrama...
Türkiye’deki gelişmeleri sorgulayanlar ve en önemlisi tam olarak idrak edemeyenler hala klasik sistem üzerinden sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlar ve hala eski alışkanlıklara göre çıkarımlar...
Türkiye’deki gelişmeleri sorgulayanlar ve en önemlisi tam olarak idrak edemeyenler hala klasik sistem üzerinden sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlar ve hala eski alışkanlıklara göre çıkarımlar yapıyorlar. Oysa sistem değişiyor ve SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI ve BAŞKANLIK gerçeğini tam idrak edemiyorlar...
Bu gerçek idrak edilip denklemler buna göre sorgulanınca başta güç merkezleri dahil olmak üzere birçok tanımlama değişecek, değişiyor...
Bu noktada madem lafı açtık devam edelim ve gelelim yeni modeli tanımlamaya...
Nasıl bir Türkiye modeline geçiyoruz?
Bu geçişi sorgularken geçmişi hatırlamamız ve özellikle Türk ekonomisini ÇOK AMA ÇOK iyi sorgulayarak geçmişte nasıl bir temele oturduğunu detaylandırmamız gerekli....
Sevgili dostlar, 1946 devalüasyonu ve ikinci dünya savaşı bunalımında “yön arayışı” ile iyice bunalan Türkiye, dışarıdaki yerleşik yapının içeride türetmeye başladığı “burjuva sınıfına” ve onların uzantısı olan siyaset adamlarına malesef teslim oldu...
1950-1960 arasında “kendini bu yapıdan” kurtarmayı deneyen Menderes ve ekibi, Türkiye’yi bu kalıptan çıkarmayı denese de “içerideki türetmelerin tahrikleri” ve dış odakların “tezgahı” ile Türk Askeri tarafından linç edildiler...