Fransa, Türkiye-AB ilişkisinde “inisiyatifi” alabilir mi?
Son 300 yıldır “Fransa-Osmanlı Coğrafyası-Türkiye Cumhuriyeti dinamiği” üzerine “çalışma” yapan bir dostum aradı. Doğrudan konuya girdi ve şunu söyledi; AB ile toptan bir “uzlaşma...
Son 300 yıldır “Fransa-Osmanlı Coğrafyası-Türkiye Cumhuriyeti dinamiği” üzerine “çalışma” yapan bir dostum aradı. Doğrudan konuya girdi ve şunu söyledi; AB ile toptan bir “uzlaşma eksiği” denklemi karşılıklı yazılıyor. Almanya denklemi kökünden “sabote ediyor”. Bu noktada ilişkimizin geçmişte her zaman daha yumuşak olduğu Fransa ile neden yeni bir “AB-Türkiye” dinamiği kurmak için adım atmıyoruz ?
Sevgili dostlar, dostumuz kibarca şunu söylüyordu; neden Almanya merkezli ilişkiyi “Fransa merkezli” hale getirip yeni bir denklem tesis etmiyoruz ?
Cevap vermedim, telefonu kapattım ve düşünmeye başladım, şimdi de sizlerle paylaşıyorum. Benim AB ile ilgili daha doğrusu kendine “BATI-MEDENİ” diyenlerle ilgili düşüncelerimi biliyorsunuz, 20 yıldır paylaşıyorum. FİKİR OLARAK geldiğim nokta SAYIN CUMHURBAŞ