Yeni bir ‘ekonomi’ için yola çıkıldı-II
2003’ten itibaren yola çıkılmıştı, 2008’de “kesin adımlar” atıldı, yeni bir ekonomik paradigma oluşturuldu şimdi TAÇLANDIRMA ZAMANI geldi... Buraya kadar yazmış ve...
2003’ten itibaren yola çıkılmıştı, 2008’de “kesin adımlar” atıldı, yeni bir ekonomik paradigma oluşturuldu şimdi TAÇLANDIRMA ZAMANI geldi...
Buraya kadar yazmış ve detaylandırmıştım...
Şimdi yeni halkalar ekleyelim...
Her şeyden önce “neo-liberal teslimiyetçi” kafanın aksine “milli, üretim odaklı ekonomik paradigmanın” en önemli farkı; “Devletin varlıklarını vatandaşın mevduatıyla verilen krediler ile yerleşik düzenle paylaşmak değil”, DEVLETİN VARLIKLARINI HALK İLE PAYLAŞMASIDIR!
Peki 2002-2015 arası nasıl geçti, neler yapıldı?
Türkiye’yi yöneten aklın 2003-2014 arasındaki 11 yıllık değerleme sürecindeki “liderliğe olan güven tabanlı” ekonomi politikalarındaki başarısı gerçekten takdire değer. Son 11-12 yılda 150-250 milyar dolar GSMH aralığından 750 milyar-1 trilyon dolar aralığına gelmek hele hele Türkiye’nin “çok ağır” bir kriz, dünyanın iki büyük kriz atlattığı ortamda kolay değil... Dediğim gibi başarı önemli ve yakalanması kolay değil! Bu başarının altında yatan GÜVEN VEREN LİDERLİK dinamikleri çok önemli...
Bu tespitler sonrası DEVLETİN HALKI İLE PAYLAŞMASININ modellerini sorgulamakta yarar var...
Bazı projeleri sesli düşünelim...
A- Sabit getirili “yapıların” özelleştirilmesinde “şirket yönetimi devrini” hangi mantık içinde olursa olsun anlamam mümkün değil... Örnekler verelim ve devam edelim; 1- Köprü ve otoyolların 25 yıllık getirisi belli ve büyüyen bir ekonomide “trendin yukarı” gitmesi yani daha fazla tüketim olması kaçınılmaz. Böyle bir gerçek içinde “yönetimin devredilmesi” doğru değil.