Yeni gerçeğimiz
Türkiye’de özellikle ekonomik-siyasi denklemdeki son gelişmeleri sorgulayanlar, hala klasik sistem üzerinden sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlarsa ve hala eski alışkanlıklara göre çıkarımlar...
Türkiye’de özellikle ekonomik-siyasi denklemdeki son gelişmeleri sorgulayanlar, hala klasik sistem üzerinden sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlarsa ve hala eski alışkanlıklara göre çıkarımlar yapıyorlarsa, DOĞRU çıkarımlara varmaları çok zor ! Lineer gözlemler ve klasik-lineer sorgulamalar, sıçrama yapan YENİ GERÇEĞİMİZİ anlamanıza imkan vermez !
Sevgili dostlar, gelişmelerin odağında “değişenler” var ! Herşeyden önce HERŞEYE, HER ENGELLEME GİRİŞİMİNE rağme nsistem değişiyor ve YENİ DENKLEMİN merkezinde “SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANLIĞI DİNAMİĞİ” sonrası yaşananlar gerçeği var...
Peki “lineer-doğrusal sebep-sonuç ilişkisi” kuranlar yaşananları neden analiz edemiyorlar ?
Sevgili dostlarım, gelişmeleri eski anlayış ve alışkanlık ile analiz edip de “sonuca” varamayanlar, değişen denklem ve gerçeği idrak edemedikleri için zorlanıyorlar...ilk adımda SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANLIĞI gerçeği idrak edilip, 17-25 ve fiziksel darbe-işgal denemesi sonrası ortaya çıkan İÇ BÜTÜNLEŞME denklemi ve DEĞİŞİMLER-denklemler bu gerçeklere göre sorgulanınca, başta güç merkezleri dahil birçok tanımlama değişiyor...Bu tespitler eşliğinde varılan sonuç net; değişimi doğru gözlemleyip, taşları yerine oturtabilenler, doğru sebep-sonuç ilişkisini kurabilirler...
Peki konuya neden buradan girdim ve bu girişi neden yazdım ?
Nedeni çok açık; eski denklem ile sonuç alınamazken, YENİ GERÇEĞİMİZ ile “elde edilmesi imkansız” ekonomik başarıların da önü açıldı ve Türkiye yeni bir “ekonomil model’i” sorgularken, denklemin ve modelin de “özü” değişiyor...
Sevgili dostlar, bu giriş sonrası gelelim yeni modeli daha doğrusu İÇ BÜTÜNLEŞME, siyasal dinamik ve “üretim-vizyon” odaklı modeli tanımlamaya...