Yeni Türkiye ve yeni savunma konseptimiz
Konuyu sorgulamaya başlamadan önce bir soru soralım; Türkiye için daha doğrusu “YENİ BÜYÜK TÜRKİYE” için sizce en büyük tehlike nasıl tanımlanabilir? Sevgili dostlar, yıl 2016’da soruyu bu...
Konuyu sorgulamaya başlamadan önce bir soru soralım; Türkiye için daha doğrusu “YENİ BÜYÜK TÜRKİYE” için sizce en büyük tehlike nasıl tanımlanabilir?
Sevgili dostlar, yıl 2016’da soruyu bu şekilde sorabiliyoruz fakat geçmişte İÇİNE kapanık-2003 öncesi Türkiye’sinde, bu soru şöyle soruluyordu; Türkiye için en büyük tehdit “irtica mı” yoksa “bölücü terör mü”?
Gelinen nokta ve sorudaki değişim çok açık! Bugün için soru net olarak farklı: İçerisi ile barışan ve genleşme stratejisini hayata geçiren bir Türkiye için en büyük tehdit nedir?
Sevgili dostlar, bu ülke, kendi değerlerini tehdit olarak “algıladığı-algılatıldığı” ve suçluluk içinde kendini sorguladığı günler, aylar, yıllar yaşadı! Bakışımız da hatalıydı, ortaya koyduklarımız da! BİZİ, KENDİ DEĞERLERİMİZ İLE SUÇLAYARAK, YALNIZLIĞA MAHKUM EDİP SÖMÜRDÜLER!
2003 yılına kadar bu “kör kuyuda” yaşadık ve “yanlış girdiler” ile sürekli “yanlış çıktılar” ürettik!
Bu tespitler sonrası özellikle DEĞİŞEN soruyu net olarak ortaya koyduktan sonra gelelim bugüne...
Bugün durum çok farklı ve yapılan-yapılacak olan açık: Türkiye “yeni dünya düzenini” anlayarak buna uygun yeni bir tehdit algılaması kurguluyor ve bunun gereği olarak “milli savunma-askeri teknoloji-üretim” stratejisini oluşturuyor! Detaylandırmak da zor değil; Türkiye, “minimum insan” kaynağı kullanımı ile maksimum ateş gücüne ulaşabilen, her alanda operasyon yapabilen, en önemlisi kendi “savunma ihtiyacını” kendi ürettiği teknolojiler ile karşılayan hatta “konsept” üretebilen bir ülke olma yolunda ilerliyor... EVET BAZILARI ANLAMAKTA ZORLANIYOR AMA TÜRKİYE BİR SAVUNMA KONSEPTİ TANIMLIYOR...