94 yıllık bir tartışmanın tarihi -1-
Hans Joseph Lazar, 1895 yılında İstanbul’da doğmuş Türk-Yahudi orjinli bir gazeteciydi. 1930’larda Yahudi kimliğini saklayarak Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’le çalışmaya başlamış, İspanyol...
Hans Joseph Lazar, 1895 yılında İstanbul’da doğmuş Türk-Yahudi orjinli bir gazeteciydi. 1930’larda Yahudi kimliğini saklayarak Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’le çalışmaya başlamış, İspanyol İç Savaşı’nda Franko’ya desteğe giden Nazi kuvvetlerinin basın biriminde yöneticilik yapmıştı.
Bu tuhaf hayat hikayesinde bizi ilgilendiren ise 23 Eylül 1923 günü Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı bir röportaj. Çünkü o röportaj aslında Türkiye’nin 94 yıllık başkanlık tartışmalarının başlangıcı sayılabilir.
Mustafa Kemal Paşa, röportajı Büyük Millet Meclisi’nin başkanı sıfatıyla vermişti. Ama o günlerde Meclis Başkanlığı bugünkünden başka bir anlam ifade ediyordu.
20 Ocak 1921 günün kabul edilen cumhuriyetin ilk anayasası Teşkilat-ı Esasiye’nin birinci, ikinci ve üçüncü maddelerine göre “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindi. Yürütme kuvveti ve yasama yetkisi Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplanır, Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilir ve hükûmeti ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ adını taşır”dı.
Aynı yasanın 7. Maddesinde Meclis’in yetkileri şöyle sıralanmıştı; “Şeriat hükümlerinin uygulanması, bütün kanunların yürürlüğe konması, değiştirilmesi, yürürlükten kaldırılması, antlaşma ve barış imzalanması ve vatan savunmasıyla ilgili savaş ilâmı”
9. maddeye göre de “Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından seçilen başkan, “Meclis adına imza atmaya ve Bakanlar Kurulu kararlarını onaylamaya yetkiliydi. Büyük Millet Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulu’nun da tabii başkanıydı.”