Ankara’da çorak bir tarlaya bakarken...
Ankara’da şehir dışındaki bir lokantanın terasından kurak boş arazinin ortasına dikilmiş biçimsiz gökdelen vari inşaatlara bakıyoruz. Bütün gazetecilerin aylardır peşinden koştuğu Ali...
Ankara’da şehir dışındaki bir lokantanın terasından kurak boş arazinin ortasına dikilmiş biçimsiz gökdelen vari inşaatlara bakıyoruz. Bütün gazetecilerin aylardır peşinden koştuğu Ali Babacan’la yaptığımız röportaja konacak fotoğrafların arka fonunda zorunlu olarak bu çirkin manzara olacak. Babacan bu manzaraya bakarken “Yazık oldu, bütün ülke bunlarla doldu, paralar buralara gitti” hayıflandı. Bundan beş yıl önce hala ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı iken yaptığı meşhur uyarıyı hatırladık: “Üretmeden taşa toprağa para harcıyoruz. ” 2002’den 2015’e kadar iki yıllık Dışişleri Bakanlığı dışında, 11 yıl boyunca ekonominin dümeninde bulunmuş, daha çok işiyle ilgili ve az konuşmuş Babacan’ın bugüne kadar akıllarda en çok kalmış açıklamasıydı o. Ama beş yıl önceki o uyarı dikkate alınmadı, paralar taşa toprağa gömüldü, sonunda ekonomi inşaat ekonomisinin peşine takılıp duvara çarptı. Aslında o uyarı Babacan’ın kendi partisiyle aklen yollarının ayrılmaya başladığının da ilk işaretiydi. Zaten o uyarıdan bir süre sonra önce bakanlıktan sessiz sedasız ayrıldı, sessiz bir milletvekilliğinden sonra da bir daha konuşmadı. . Son tweetinin tarihi 20 Haziran 2015.