Bir ihbarın hikayesi...
Gaskonyalı Toma bir zamanlar İstanbul’un en ünlü meyhane zincirinin adıydı. Aslında meyhanelere adını veren Toma’nın Fransa’nın İspanya sınırındaki Bask bölgesi Gaskonya ile ilgisi, ancak polis...
Gaskonyalı Toma bir zamanlar İstanbul’un en ünlü meyhane zincirinin adıydı. Aslında meyhanelere adını veren Toma’nın Fransa’nın İspanya sınırındaki Bask bölgesi Gaskonya ile ilgisi, ancak polis müdahale aracıyla ilgisi kadardı. 40’lı yıllarda Arnavutluk’tan İstanbul Bakırköy’e göç etmiş Rum Tsingas (Çingas) ailesinin dört çocuğundan birinin adıydı Toma (Thomas). Türkçeleşmiş yazılımlarıyla; Toma, Ancelo, Antonya ve Katina. Dört kardeşin Eminönü’nde açtıkları balık lokantası bir anda sosyetenin ve entelektüellerin uğrak yeri olmuştu. Lokantada üç erkek kardeş taverna müziği yapıyor, kız kardeşleri Katina ise çiçek satıyordu. (Huysuz Virjin’in meşhur ettiği “Katina’nın Elinde Makası” kantosunda bahsedilen Katina) İstanbul’un balık ve içki kültürünü (Rakıyı uzun limonata bardaklarında ikram etmeleri gibi) değiştirmiş kardeşler kısa bir süre içinde İstanbul’da Bebek’te, Beyoğlu’nda yeni mekanlar açtılar. Bütün bu mekanlara Gaskonyalı adını koyan ise mekanın müdavimlerinden Reşad Ekrem Koçu’ydu. Üç kardeşe atıfla, Alexandre Dumas’ın Üç Silahşörler’indeki d'Artagnan’ın memleketi Gaskonya’dan esinlenerek bu adı önermişti. Beyoğlu Küçükparmakkapı Sokak’taki Gaskonyalı Toma meyhanesinde 24 Mart 1961 gecesi yaşanan olay ise hikayenin bundan önceki kısmı gibi eğlenceli değildi.