Boğaz’dan Silivri’ye devam eden karanlık
Büyük mahkeme salonunun tribünlerinde bir kaç gazeteci ve davayı izleyen milletvekilleri dışında artık geriye sadece davanın iki tarafı kalmış. duruşma bu. 18 ay önce, İstanbul Boğaz’ının...
Büyük mahkeme salonunun tribünlerinde bir kaç gazeteci ve davayı izleyen milletvekilleri dışında artık geriye sadece davanın iki tarafı kalmış. duruşma bu. 18 ay önce, İstanbul Boğaz’ının ortasında herkesin gözü önünde meydana gelmiş kanlı bir gecenin epey gecikmiş hesabı bu salonda görülmeye devam ediyor. Salondaki tribünlerin bir tarafında 15 Temmuz gecesi köprüde şehit olan 34 insanın yakınları ve bazı gaziler oturuyor. Boşluklar var, insanlar yorulmuş, yüzlerindeki acı ifadesi ise geçmemiş. Öfke ise zaman zaman bir sanık ifadesinde duyulan bir cümleyle tekrar depreşiyor. Sanıklardan birinin kendisine tepki gösteren tribünlere doğru bakışı, el hareketi bir anda salonun karışmasına, küfürlerin, “katiller” seslerinin yükselmesine neden oluyor. Adaletin gecikmesi bazı mağdur avukatlarının sanıklara sordukları öfkeli sorulara da yansımış. Hem mahkeme başkanı hem de duruşma savcısı ise dosyaya hakim, haklı müdahalelerle adalet standardını yüksekte tutmaya çalışıyorlar. Tam karşıdaki sanık yakınlarının oturduğu tribün ise daha kalabalık.