“Danimarkalı Gelin” neden tutuklandı?
80’li yılları sonları, 90’lı yılların başlarında Türkiye’de dindarların hayatına Beyaz ya da Milli Sinema denen akımın filmleri girmişti. Minyeli Abdullah, Yalnız Değilsiniz, Sonsuza...
80’li yılları sonları, 90’lı yılların başlarında Türkiye’de dindarların hayatına Beyaz ya da Milli Sinema denen akımın filmleri girmişti. Minyeli Abdullah, Yalnız Değilsiniz, Sonsuza Yürümek, Bize Nasıl Kıydınız?, Sürgün, Kelebekler Sonsuza Uçar, İskilipli Atıf Hoca, Çizme, Reis Bey. . . Fimleri izlemek için dindarlar akın akın sinema salonlarına, çoğu sinemalarda gösterilmediği için de okullar ve vakıflardaki gösterimlere gidiyor, filmlerin kasetleri elden ele dolaşıyordu. İslami uyanış, alternatif tarih, tebliğ, başörtüsü mücadelesi gibi konuları olan o filmlerin en unutulmazlarından biriydi Danimarkalı Gelin. Televizyon filmi olarak çekilmiş, defalarca gösterilmiş, kasetleri her eve girmişti. Film laik bir Türk genciyle evlenen Danimarkalı bir kızın, eşinin ricasıyla formalite icabı geçtiği İslam’ı gerçekten öğrenmeye çalışması ve sonunda da başını örtmesiyle laik eşi ve çevresiyle yaşadığı çatışmaları anlatıyordu. Filmin katarsis sahnelerinden birini izleyenler muhakkak hatırlayacaktır. Artık başını örtmüş Danimarkalı Gelin, durakta otobüs beklemektedir.