İhbar et, kapat, yakala kurtul!
Şimdiden Türkiye düşünce tarihi üzerine yazılmış referans bir kitap olarak kabul edilen- her ne kadar soldan bakışın izleri bütün sayfalarına sinse de- “Cereyanlar”’ı henüz okumayı...
Şimdiden Türkiye düşünce tarihi üzerine yazılmış referans bir kitap olarak kabul edilen- her ne kadar soldan bakışın izleri bütün sayfalarına sinse de- “Cereyanlar”’ı henüz okumayı bitiremeyen okurları, Tanıl Bora’nın yeni kitabını da önümüzdeki hafta raflarda görecekler. Daha önce Birikim’de çıkmış yazılarından oluşan “Zamanın Kelimeleri: Yeni Türkiye’nin Siyaset Dili” adlı kitabın Yeni Türkiye kavramının anlatıldığı sayfalarında benim adımının da geçtiğinden bir arkadaşımın uyarısı sayesinde haberdar oldum. (Kitap pdf olarak önce internette yayınlanmış) Aslında bu köşede “ben” kelimesini kullanmamaya, birinci tekil şahıslı cümleler kurmamaya, kişisel meselelere ise hiç girmemeye çalışırım. Ama zaten bu da çok kişisel bir mesele sayılmaz. Kitaptaki bölüm şöyle: “Veya Star’da yazan “genç sivil” Yıldıray Oğur’un, Yeni Türkiye’nin daha henüz inşa edileceğini, şimdiye kadar yapılanın gecekonduyu yıkarak araziyi temizlemekten ibaret olduğunu söyleyen ‘durmak yok’çu, ‘geleceğe bakan’ dili. . . Yıldıray Oğur aynı konuşmasında Yeni Türkiye yolunda önemli bir durak olarak, “yeni neslin Osmanlıca öğrenecek olmasının” geçmişle kopuşu tamir edeceğini de söylemiş. Buradan hemen, Yeni Türkiye söyleminin başka bir hattına bağlanabiliriz. Restorasyoncu-muhafazakâr diyebileceğimiz bu hatta Yeni Türkiye aşağı yukarı Yeni Osmanlı’dır.