Süleymaniye’de bir bayram sabahı göçmenl
Bayram sabahları İstanbul’un en kalabalık camilerinden biri her zaman Süleymaniye Camisi olur. Görkemli camiinin bayram sabahları artan şöhretinin sebebi herkesin malumu; Uzun bir süredir yerleştirildiği pirinç bir levha...
Bayram sabahları İstanbul’un en kalabalık camilerinden biri her zaman Süleymaniye Camisi olur. Görkemli camiinin bayram sabahları artan şöhretinin sebebi herkesin malumu; Uzun bir süredir yerleştirildiği pirinç bir levha üzerinden camiden içeriye girenleri kapıda karşılayan Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de bir Bayram Sabahı” şiiri. Ama bu bayram sabahı Süleymaniye’de Yahya Kemal’in adını bilenler ve kapıdaki şiiri okuyabilenler azınlıktaydı. Buraya birazdan gelmek üzere bundan 62 yıl öncesine gitmeliyiz. (Tabii Yahya Kemal’i kitaplarından öğrendiğimiz Beşir Ayvazoğlu’nun yazdığı bir gazetede bu konuda yazmak haklı olarak hadsizce bulunabilir) 1956 yılından başlayarak Hürriyet gazetesi 55 haftadır her Pazar günü Yahya Kemal’in daha sonra “Kendi Gök Kubbemiz” adıyla kitaplaşacak hiç yayınlanmamış şiirlerini yayınlamaktadır. 7 Nisan 1957 Pazar günü yeni bir şiirin yayınına başlanmıştır. Üçüncü mısraının ilk satırları kitaba adını verecek şiirin adı “Süleymaniye’de Bir Bahar Sabahı”dır. Yahya Kemal’in 17 yıl üzerinde çalıştığı şiiri dört hafta boyunca dört parça olarak gazetede yayınlanır. Gazetede şiirlerin yayınlanmasının editörlüğünü Nihad Sami Banarlı yapmaktadır. Aslında bir yılı aşkın süren bu yayın, büyük bir şairi incitmeden yapılan bir jesttir.