12 Eylül Darbesi’nde DİSK’in tavrı
12 Eylül 1980 Darbesi’nin sendikacılık alanında en önemli mağduru, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) idi. Darbeciler, DİSK’in darbeye karşı bir direniş örgütlemesinden...
12 Eylül 1980 Darbesi’nin sendikacılık alanında en önemli mağduru, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) idi. Darbeciler, DİSK’in darbeye karşı bir direniş örgütlemesinden korkuyorlardı. Korkuları, DİSK’in darbeyi önceden biliyor olmasına rağmen, gerçekleşmedi.
BÜLENT ECEVİT’İN UYARISI
CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 6 Eylül 1980 günü İstanbul’da Petrol-İş Sendikası’nın genel kurulunda konuştu. Ecevit, Türkiye’de demokrasiye ilişkin bazı değerlendirmelerin ardından şu uyarılarda bulundu:
“Sonunda korkarım ki biri çıkar, düdüğü çalar, ‘oyun bitti, herkes evine’ der ve bir anlamsız oyuna dönüşen demokrasi de böylece sona erer... Tribünlerden sahaya ininiz! İşçi hareketinin ortak politikasını ve stratejisini Anayasa ve yasalar çerçevesinde saptayınız! Yalnız işçileri değil, tüm çalışanları, köylüsü ile, memuru ile, emeklisiyle tüm çalışanları ve çalışarak hayatını kazanmış olanları düşünerek, gözeterek, elbette ülkenin içinde bulunduğu bunalımı da gözeterek bu stratejiyi saptayınız! Birlikte izleyiniz! O zaman siz de kurtulursunuz, toplum da kurtulur, demokrasi de kurtulur, devlet de kurtulur. Demokrasimiz o zaman gerçek demokrasi olur; işleyen ve halka mutluluk getiren bir demokrasi olur ve sahadaki kavga da o zaman biter. ‘Yorgan gider kavga biter’ değil; yorgan büyür, kavga öyle biter. Ekmek büyür, hakça bölüşülür, kavga öyle biter.” (Arcayürek, Cüneyt, Cüneyt Arcayürek Açıklıyor - 10, Demokrasi Dur 12 Eylül 1980 Nisan 1980 - Eylül 1980, Bilgi Yay., Ank., 1986, s.365-369)
DİSK VE MADEN-İŞ DARBEYİ ÖNCEDEN ÖĞRENMİŞTİ
DİSK ve Maden-İş, darbeyi 11 Eylül günü biliyordu.
Maden-İş’in avukatlarından Rasim Öz’ün, kendisiyle 12 Eylül 2004 tarihinde yapılan görüşmede Barış Öz’e anlattığına göre, darbe haberi Maden-İş Genel Merkezi’ne bir astsubay kanalıyla 11 Eylül 1980 günü ulaştı. Böylece Maden-İş Yürütme Kurulu üyelerinin güvenliği sağlandı. Ayrıca, darbeden sonra, Kemal Daysal tarafından kaleme alınan ve grevci işçilere 15 Eylül değil de 16 Eylül’de işbaşı yapmaları çağrısında bulunan bir bildiri, bazı fabrikalarda dağıtıldı. (İ.Barış Öz, Kalkınma Sürecinde Sektörel/Sendikal Dinamikler Örnek Olay: Türkiye Maden-İş Sendikası, Yüksek Lisans Tezi, İst., 2005, s.81)