İşçiler sendikalara niçin üye olmuyor?
Türkiye’de günümüzde işçi statüsünde istihdam edilen ücretlilerin sayısı 16 milyonun üzerindeyken, sendikalı işçi sayısının 1 milyon dolaylarında kalmasının birkaç nedeni...
Türkiye’de günümüzde işçi statüsünde istihdam edilen ücretlilerin sayısı 16 milyonun üzerindeyken, sendikalı işçi sayısının 1 milyon dolaylarında kalmasının birkaç nedeni vardır.
SENDİKAL MÜCADELE YERİNE BORÇLANMA
Birinci neden, AKP iktidarları döneminde uygulanan tüketici kredisi ve kredi kartı politikasıdır. 2003 yılından itibaren, yaşam standardını yükseltmek isteyen sıradan işçinin önünde iki önemli seçenek oluştu: Ya bir sendikada örgütlenerek ve gerektiğinde grev ve direnişi ve hatta işten atılmayı da göze alarak işverenine karşı bir mücadeleye girecek ya da düşük faizli kredi kartını ve tüketici kredisi kullanarak ihtiyaçlarını karşılayacak. İşçilerin büyük bölümü bu ikinci seçeneği tercih etti. Geçim sıkıntısı arttığında kredi kartına yüklendi. Günü kurtardı; yarına da “Allah kerim, bir yolunu buluruz” idi. Kredi kartı ve tüketici kredisi, sendikal örgütlülük ve mücadelenin alternatifi olarak kullanıldı. Ancak, “borç yiyen kesesinden yer” sözü uyarınca, bu borçlanma süreci 2017-2018 yıllarında tıkandı.
İŞVERENLERİN TAVRI VE YABANCI İŞÇİLER
İkinci neden, işverenlerin sendika-karşıtı tavrı ve uygulamalarıdır. Birçok işyerinde sendikalara üye olan işçiler işten atıldı ve özellikle Anadolu’nun bazı bölgelerinde işverenler arasında paylaşılan kara liste uygulaması gündeme geldi; işten sendikal nedenle çıkarılan birçok işçi, başka işyerlerinde işe alınmadı. İşsizlik korkusu, kredi kartı ve tüketici kredisi taksitleriyle birleştiğinde, örgütlü mücadeleden çekinmeyi getirdi. İhtiyaç...