Marx’ın devrim stratejisi ve sömürgeler
2018, Marx’ın doğumunun 200. yıldönümü. Bu büyük devrimcinin sömürgelere yaklaşımı önemliydi. Marx’ın kafasındaki devrim stratejisi yaşanan koşullara ve Marx’ın dünyadaki...
2018, Marx’ın doğumunun 200. yıldönümü. Bu büyük devrimcinin sömürgelere yaklaşımı önemliydi.
Marx’ın kafasındaki devrim stratejisi yaşanan koşullara ve Marx’ın dünyadaki gelişmeleri kavrayışına bağlı olarak evrim geçirdi ve bu süreçte sömürgelerin bu devrim stratejisi açısından önemi de değişti.
1852’YE KADAR SÖMÜRGELER YOK
1849 ve hatta 1852 yılına kadarki ilk dönemde, önce İngiltere’de ve ardından özellikle 1848-49 yıllarında kıta Avrupası’nda işçi sınıflarının büyük mücadeleleri söz konusuydu. Bu dönemde Marx ve Engels açısından sömürgelerin dünyadaki sosyalizm mücadelesinde bir rolleri ve etkileri yoktu; sömürgeler tümüyle edilgen konumdaydılar. Hatta, Marx ve Engels’e göre, sömürgecilik, dünyanın tarihsel olarak geri bölgelerini ilerletme ve çağdaşlaştırma gibi bir işlev de yerine getiriyordu.
SÖMÜRGELERİN İŞLEVİ BATI’DAKİ KRİZİ DERİNLEŞTİRMEK
1849-1853 yıllarından yaklaşık 1857-58 yıllarına kadarki ikinci aşamada, Marx’ın gözünde sömürgeler, Avrupa’daki ekonomik ve siyasal krizi derinleştirecek ve hatta kriz tetikleyebilecek bir etmendi. Marx, Avrupa’da yeni bir devrimci dalganın yeni bir ekonomik krizin sonucunda oluşacağını düşünüyor ve bu krizin ortaya çıkması ve/veya derinleştirilmesinde Hindistan ve Çin’deki ayaklanmaların etkili olabileceği değerlendirmesini yapıyordu. Bu yıllardaki yazılarında Hindistan ve Çin’e eğilmesi, bu ülkelerdeki sömürgecilik karşıtı mücadeleden çok, bu ülkelerdeki gelişmelerin Avrupa ve özellikle İngiltere’deki etkileri nedeniy...