Mutluluğu huzurda aramak
Bazı kişiler halkımızın “bir lokma, bir hırka” anlayışıyla uyutulduğunu sanıyor ve savunuyor. Tam tersi söz konusu. Halkımız, kapitalizmin tüketim çılgınlığına savrulmuş...
Bazı kişiler halkımızın “bir lokma, bir hırka” anlayışıyla uyutulduğunu sanıyor ve savunuyor. Tam tersi söz konusu. Halkımız, kapitalizmin tüketim çılgınlığına savrulmuş durumda. Günümüzde mutluluğu daha fazla tüketimde arıyor. Canı sıkılan bazı insanlar kendilerini mağazalara atıyor, alışveriş yaptıkça rahatlıyor. Gerekli gereksiz bir sürü eşya alıyorlar. Bir süre sonra ya evler tıkabasa doluyor ya da kullanılabilecek durumda olan bir çok eşya tasfiye ediliyor, atılıyor; doğa ve kaynaklarımız israf ediliyor.
Bu tüketim çılgınlığı da insanların gerçek gelirlerindeki artışla değil, gelecekte elde edeceklerini umdukları gelirlerin önceden harcanmasıyla gerçekleştiriliyor. İnsanların büyük bölümü tüketici kredisi ve kredi kartı borcuyla boğuşuyor; ancak yine de tüketim çılgınlığından vazgeçmek istemiyor.
KAPİTALİZMİN EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ: TÜKETİM ÇILGINLIĞI
Halkımız geçmişte büyük yoksulluklar yaşadı. Kültürümüzün önemli unsurlarından biri, israf etmemekti. Hem sade yaşayacaksınız hem de elinizdekini israf etmeden kullanacaksınız. Kapitalizmin insanlığa ve halkımıza yaptığı en büyük kötülüklerden biri, bu anlayışların hızla terkedilmesi ve tüketim çılgınlığının hakim kılınmasıdır. Tüketim çılgınlığıyla doğa tahrip ediliyor. Kullanılabilir durumda olan birçok eşya, modasının geçtiği iddiasıyla veya gösteriş için yenisi alınarak çöpe atılıyor. Geçenlerde bir arkadaşım, eşinin evdeki perdeleri, “bunlardan sıkıldım” diyerek değiştirdiğini anlattı. Bir başka arkadaşım Ankara’dan bir başka kente taşınırken götürmediği bazı mobilyalarını verecek kimse bulamadı. Doğanın sınırlı kaynakları, kapitalistlerin kâr hırsıyla tahrip ediliyor.
DOSTLUK YERİNE GÖSTERİŞ
Tüketim çılgınlığı, insanlar arasındaki dostluğu ve dayanışmayı da tahrip ediyor; bencillik, rekabet, hava atma özelliklerini güçlendiriyor.