Güvercin Hırsızları
Ahmet Uluçay ve Halil Kantarcı anısına… İki güzel insana ithaf edilen filmin açılış sahnesinde Anadolu tenhalığı içinde bir çocuk kuş uçuruyor...
Onaltı yaşlarındaki Mahmut’un dedesiyle tanışıyoruz sonra. Evin etrafı oldukça çorak. Dedenin toprağı belleyecek gücü olmadığından, torun da hayta bir güvercin meftunu olup enerjisini kuş beslemeye, uçurmaya, çalmaya harcadığından, bağ bahçe yok. Güvercin Hırsızları (2018) Osman Nail Doğan’ın ilk uzun metraj filmi. Yönetmen kimi filmlerdeki gibi taşraya can sıkıcı kaçılası bir yer olarak bakmayıp Anadolu’nun kendine özgü derinliğine sırlarına odaklanan bir film çekmiş. Yozgat’ta çekilen filmin iç sesini inceden yükselen bir bozlak olarak dinlemek de mümkün. Zaten müziği yapan Ali Saran da yaşamın akışındaki ritme müdahil olmadan, filmin yalınlığına sadeliğine bir küçük sızı katmakla yetinerek güzel bir iş çıkarmış. Yönetmen daha önce deneyimi olmayan oyunculara yer verdiğini, olayın gerçek yaşamdan alındığını söylüyor ki, gerçekliğin doğasını bozmadan inceden kurgulaması yeterli olmuş gerçekten. İlk eser çocukluğun güçlü izleriyle, o büyülü hazine sandığını açmakla başlar ilkesi burada da geçerli.