Kütüphaneye sığınmak
Kitap okumanın kıymetini konuşuyoruz fakat okumanın fiziki koşullarından söz etmiyoruz. Bakalım herkesin ev ortamı okumak, okuduğunu anlamak için yeterli huzur ve sessizliğe sahip mi. Elbette doğada, dikkatimizi...
Kitap okumanın kıymetini konuşuyoruz fakat okumanın fiziki koşullarından söz etmiyoruz. Bakalım herkesin ev ortamı okumak, okuduğunu anlamak için yeterli huzur ve sessizliğe sahip mi. Elbette doğada, dikkatimizi dağıtmayan bir kuytuda, metroda, hatta bir kaldırımda her yerde okuyabiliriz. Fakat bu okuma salonlarına, kütüphanelere ihtiyaç yok demek değildir. Tersine sadece klasikleri değil güncel dünya yazarlarını takip edip kitaplarını edinen, dergileri bulunduran, çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan kütüphanelere ihtiyaç var. Bir Ankara ziyaretimde yarım günlük bir boşluk olunca çantamda taşıdığım Roger Garaudy’nin Endülüs’te İslam adlı kitabını okumak istedim. Sakin görünenlerden birkaç kafe değiştirsem de şansım yaver gitmedi, verimli olmadı. Çünkü cep telefonu icat oldu mertlik bozuldu. Her açık alanı şahsi bürosuna çeviren bağıra çağıra saatlerce telefonda konuşup herkesi taciz eden insanlarla dolu ülkemiz. Dolmuşa binip doğruca gençlik kütüphaneme koştum.