Özgürlük mümkün mü?
İçinde bulunduğumuz koşullar belirsizlikler içinde sürüklenmemize yol açmasın. Yapay zekanın, Yeni İnsan’ın, insanlığın geleceğinin konuşulduğu bir ortamda çatışmaların son...
İçinde bulunduğumuz koşullar belirsizlikler içinde sürüklenmemize yol açmasın. Yapay zekanın, Yeni İnsan’ın, insanlığın geleceğinin konuşulduğu bir ortamda çatışmaların son bulması için düşünmeye daha çok zaman ayırmak elzem. Kendilerini toplumsal kutuplaşmaların cazibesinden (!) uzak tutmaya çalışarak kavramlar üzerine okuyan kafa yoran gençler hiç de az değil. Hukukçular Kulübünde bir araya gelen üniversite öğrencileri yabancılaşma, laiklik, hikmet, teknoloji ve bağımlılık, vatandaşlık gibi konularda atölyeler yaptılar. Fikir Kurulunun Devr-i Efkar projesi kapsamında bir kavram üzerine konuşma önerdiklerinde “özgürlük”ü seçerken biraz da kendim için yaptım bunu. Düşüncenin ana zemini olarak sabır ve incelikle bir ömür üzerine konuşulmayı hak ediyor çünkü. Özgürlük başkasının esaret ya da istibdadı altında bulunmamak, kendinin sahibi ve efendisi olarak yaşamak mıdır sadece. İslami ıstılahtaki “tevekkül ve teslimiyet” de kavrama dahil midir? Varlığın mertebelerindeki yerimize, ezeli ve ebedi değil sonlu sınırlı hatta bağımlı oluşumuza bakarak özgürlüğün mümkün olmadığına hükmedebilir miyiz? Hürriyet bazıları için canı ne isterse yapabileceği serazat bir serbestlik, kadim manada ise insanın kendi iradesine sahip olması esir ya da köle olmaması. Mustafa Çağrıcı hocamızın İslam Ansiklopedisi için yazdığı Hürriyet maddesine göre klasik sözlüklerde kelime hem “soylu olmak” anlamında hem de “âzat edilmek, bağımsızlığına kavuşmak” mânasındaki harâr (harâre) masdarından isim olarak gösterilir. Hür (hürr) kelimesinin ise “köle olmayan, şerefli, soylu; her şeyin en iyisi” gibi anlamlarına işaret edilir.