Zeytin ağaçlarının arasında
Filistin meselesi bazen unutup bazen hatırladığımız ama aslında bilincimizi hiç terk etmeyen bir üzüntü. Bu dert aynı zamanda kalbimizi diri tutuyor; hayatiyetin akışkanlığını, haklılığın...
Filistin meselesi bazen unutup bazen hatırladığımız ama aslında bilincimizi hiç terk etmeyen bir üzüntü. Bu dert aynı zamanda kalbimizi diri tutuyor; hayatiyetin akışkanlığını, haklılığın billurlaşmasını, ruhların uyanışını, insanın yeryüzünden kötülük ve zulüm kalkıncaya kadar mücadele edeceğine dair yükümlülüğü idrak etme yeri. Belgeselci Peren Birsaygılı Mut bu mücadeleyi günü birlik tepkilerin ötesine taşımak ve edebi yolla bilinç yükselmesi sağlamak için harekete geçti ve kıymetli bir kitap çıkardı. Zeytin Ağaçlarının Arasında, Filistin Edebiyatından Portreler. Kitapta Filistin’in, kendi şair ve yazarlarının bilincinde ne şekilde yer ettiğini, şiir ve hikayelerin işgal sürgün ölüm kıyım hapishane arasında hangi süreçlerden geçerek filizlendiğini ele almış. Poetik biyografiler Filistin’in başına gelenlerin ve insandaki yansımalarının aynası. Kitapta Gassan Kenefani, Mahmut Derviş, Semih el Kasım, Naci el Ali ve Fedva Tukan’ın yaşamları derinlemesine ele alırken, hayattaki yakınlarını, mesai arkadaşlarını, dostlarını arayıp bulmak ve birçok dilde söyleşiler gerçekleştirmek ve fotoğraflar bulmak kitabın özgünlüğü. Naci el Ali’nin yakın arkadaşı Iraklı ressam Hani Mazhar ile İstanbul’da buluşan Peren’e sanatçı, Ali’nin öldürüldüğü 1987’de çocuktunuz değil mi diye sorar. Evet cevabını alınca şöyle der Mazhar: “Naci haklı çıktı o halde. Zira daima inandığı ve söylediği bir şey vardı.