Cenazede Şopen mi çalsak, Itri mi?
Üç ay önce…İzmir Kemeraltı esnafından bir vatandaş vefat etti. 25 senedir o çarşıdaydı. Kendisi gibi esnaf olan komşuları, Kemeraltı Camisi’ne gitti, sela okunmasını istedi. İmam reddetti...
Üç ay önce…
İzmir Kemeraltı esnafından bir vatandaş vefat etti. 25 senedir o çarşıdaydı. Kendisi gibi esnaf olan komşuları, Kemeraltı Camisi’ne gitti, sela okunmasını istedi. İmam reddetti, “hiçbir zaman camiye namaza gelmedi, Alevi’nin selası okunmaz” dedi. Hır çıktı.
*
Kemeraltı esnafı müftülüğe başvurdu, olan biteni anlattı, imamı şikayet etti. Bunun üzerine, Kemeraltı çarşısında kuş kafesi, kuş yemi satan bir esnaf camiye gitti, imamın yerine sela okudu. Güya okudu ama, kısık sesle, adeta duyulmasın diye mırıl mırıl okudu. Üstelik… Selanın sonunda “Allah rahmet eylesin” demedi, cenazenin cemevinden kaldırılacağını söylemedi. Gene hır çıktı.
*
Alevi dernekleri devreye girince, imam lütfetti, açıklama yaptı, “camide değildim, kendi işimi görmeye gitmiştim, haberim yoktu, zaten selayı imam okuyacak diye bir kural yok, imam yoksa başkası da okuyabilir” dedi. Elbette inandırıcı değildi. Hadise büyüdü.
*
Diyanet işleri başkanlığı, İzmir’e özel açıklama yayınlamak zorunda kaldı. “Ayrımcılık yapılmadı, Kemeraltı camisinin imam ve müezzin kadrosu boş olduğu için, merhumun selası fahri görevli tarafından verildi, selanın okunması caminin güvenlik kamera kayıtlarında mevcuttur” denildi.
*
Tuhaf bi açıklamaydı. Çünkü, caminin imamı resmen açıklama yapıyordu ama, sayın diyanetimiz hâlâ “caminin imam kadrosu boş” diyordu! Üstelik, selayı okuyan kuşçunun “fahri görevli” olduğunu söylüyordu! Türkiye’de 150 bin imam görevde, doktordan fazla imam var, cumhurbaşkanından bakanlara kadar hepsi imam… Sayın diyanetimiz hâlâ, İzmir’in göbeğinde, “Kemeraltı camisinde imam ve müezzin yok” diyordu! Belli ki, düşünmüş taşınmış, mevzunun üstünü örtmek için bula bula anca bu açıklamayı bulabilmişlerdi.