İbretin tekerrürü
Büyük Taarruz’a sayılı günler vardı. Son hazırlıklar yapılıyordu. Cephe karargahı Akşehir’deydi. Mustafa Kemal geldi. İsmet Paşa brifing verdi.
150 bin askere ihtiyaç olduğunu, hâlâ 50 bin asker eksiği olduğunu, tüfek başına 270 mermi gerektiğini, her makineli tüfek için 13 bin mermi gerektiğini, her top için 750 atım gerektiğini anlattı.
Bu hesabı Sakarya Savaşı’ndaki harcamayla kıyaslayarak yapıyordu.
Demiryolu, düşman hattının 40 kilometre gerisindeydi, kamyon yoktu, kağnılar çok yavaştı, demiryolunu tutana kadar mühimmatı taşımak için üç bin deveye ihtiyaç vardı, üç bin devenin acilen satın alınmasını istedi.
Motorlu taşıt sayısı zaten çok az olduğu için, benzin yeterliydi.
Askerin yemek ihtiyacını karşılamakta ciddi sıkıntı yaşanıyordu, maalesef erzak çalınıyordu, mecburen kaçakçılarla temas kurulmuştu, kaçakçılardan arpa satın alınıyordu, et ihtiyacını kısmen karşılayabilmek için balık avlama bölükleri kurulmuştu.
Ama en önemli sorun, asker kaçaklarıydı…
Bir ay içinde 30 bin askerin firar ettiği bile oluyordu.
Yüreksizlik, cehalet, ihanet, ne dersen de, kaçıyorlardı.
★