İncir
Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil'in bugünkü (27.07.2022)''İncir'' başlıklı yazısı.
Dünyanın en fazla incir üreten ülkesiyiz.
İncirin tanesi 13 lira.
Geçen yıl temmuz ayında kilosu 12 liraydı.
Bu yıl temmuz ayında tanesi 13 lira.
Adım gibi eminim, “incir ağustosta ucuzlar, mevsiminde yemezsen tabii pahalı olur” diyen öküzler çıkacaktır.
Saman mesela, mevsiminde yemediğimiz için mi ithal ediyoruz?
Yumurtayı ucuza alabilmek için, tavukların hangi mevsimde yumurtlaması gerekiyor?
Dana turfanda mı?
Kıyma o yüzden mi pahalı?
Niye karda kışta, sağanak yağmurda veya kırk derece kavurucu güneşin altında ucuz ekmek kuyruğunda bekleşiyoruz, ekmeği mevsiminde yemediğimiz için mi?
Çıkma sebze mevsiminde miyiz?
O yüzden mi, hava karardıktan sonra çöp varilini atılmak üzere şöyle bir kenarda tutulan, ezik, pörsümüş sebzelerin fiyatı daha uygun?
Avrupa'nın en fazla meyve üreten ülkesiyiz.
Avrupa'nın en az meyve tüketen milletiyiz.
Bir türlü mevsiminde yemeyi akıl edemediğimiz için mi?
Kuran'da geçer incir.
İnsanlık tarihinden eskidir.
Kolay yetişir.
Su istemez, ilaç istemez, budamazsan 30 metreye kadar gider.
Türlü derde devadır.
Sapından süt süzülür.
Mitolojide ana'dır.
Halbuki, erkeği de vardır.
Peki nasıl döllenir?
Doğanın mucizesidir.
Doğa, incir arısını aracı olarak gönderir.
İncir arısı denir ama, aslında incir sineğidir, hem kendi neslini devam ettirir, hem incir neslini… Çünkü, erkek incir arısıyla dişi incir arısı, kuytuları severler, inciri yatak odası olarak kullanırlar, hem birbirlerini döllerler, hem de incirden incire uçarken, tozlarına bulandıkları incirleri döllerler.
Hava bozar bazen.
Sert rüzgarlar eser.
İncirden incire, kuytudan kuytuya göçederken, içinde yaşam barındırmayan, terkedilmiş, metruk evlere denk gelirlerse, rüzgardan korunmak için bacasına sığınırlar.
Bacanın dibindeki ocak, en kuytu yerdir.
Rüzgar, toprağı savurup, o ocağın dibinde biriktirmiş olur.