Kaybetme sanatı
Hazır herkesin asabı bozulmuşken, nabza göre şerbet verip, Devlet Bahçeli’ye giydirebilirdim. Akp’ye baston oldu filan. * Ama, bu tür goygoyların kimseye faydası yok. * 2009 yerel seçimini kaybetti.Kaybetme...
Hazır herkesin asabı bozulmuşken, nabza göre şerbet verip, Devlet Bahçeli’ye giydirebilirdim. Akp’ye baston oldu filan.
*
Ama, bu tür goygoyların kimseye faydası yok.
*
2009 yerel seçimini kaybetti.
Kaybetme sanatı’nın ilk hamlesiydi.
Ankara’dan belediye başkan adayı olması bekleniyordu, ekran düellosundan galip çıkmış, Melih Gökçek’i köşeye kıstırmıştı. O da ne? O güne kadar kendisiyle ilgili tek kelime yazmayan liboş medya, aniden, İstanbul’dan aday olursa oyların patlayacağını, İstanbul’daki anketlerde büyük farkla önde göründüğünü yazmaya başladı. Liboşlar öyle bi hava yarattı ki, ahali de inandı. Hobaraaa, İstanbul adayı oldu. Böylece… Hem İstanbul tekrar kaybedildi, hem Ankara’yı tekrar Gökçek kazandı. CHP 2009’da Ankara’yı alsaydı, tarih başka türlü akacaktı.
*
2010 referandumunu kaybetti.
Seçmen kağıdı çıkarmayı unuttular iyi mi. Oy bile kullanamadı. Yetmez ama evet referandumunda hayır diyelim derken, kendilerine bile hayır’ları olmadı. Yeni Chp’nin Chp’ye ettiğini hiçbir Akp’li edemezdi.