Kurban
10 yıl önceydi. 2009… Mardin’in Bilge köyünde nişan töreni vardı. 32 haneli 150 nüfuslu küçücük köyde, gün boyunca davul zurna çalmıştı, herkes mutluydu, eğleniyordu.
Hava kararınca muhtarın evinde toplanıldı, nişan yüzükleri takılacaktı, erkekler bir odada sohbet ediyor, kadınlar bir başka odada, neşeli zılgıtlarla, türkülerle kına yakıyordu.
Saat 21.00 civarında yatsı ezanı okundu, erkekler namaza durdu.
İşte tam o anda… Kapı tekmeyle kırıldı, ellerinde kalaşnikoflar bulunan, yüzleri maskeli sekiz kişi hışımla odaya daldı.
Yaylım ateş açtılar.
Cayır cayır.
Oda kan gölüne döndü.
Cesetler birbirinin üstüne yığılıyordu.
Şarjörleri değiştirip değiştirip, taramaya devam ediyorlardı.
Erkeklerin tamamı düşünce, yan odaya, kadınların yanına geçtiler.
Ne kaçacak vakit, ne kaçacak pencere vardı, kadınlar çocuklar çığlık çığlığa feryat ederken, gözlerini bile kırpmadan tetiklere bastılar.
Katliam 20 dakika sürdü.
Altısı çocuk, üçü hamile 16’sı kadın, 44 kişi hayatını kaybetti.
Öldürülenler arasında altı aylık bebeler bile vardı.