Milleti harem selamlık otele göndereceksin, kendin karapara oteline gideceksin öyle mi?
Altı yaşındaki oğlan çocukları harem selamlık otellerin kadın bölümüne girerse, o otel helal olmaz” dediler.
Seneler evvel…
İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde okuyan bir grup muhafazakar erkek arkadaş vardı.
Havalar güzelleşince topluca denize gidiyorlardı.
Ancak, mayo giymeye utanıyorlardı.
Kimisi denize eşofmanla giriyordu, kimisi de kot pantolonu kesip bermuda haline getiriyordu.
Baktılar olacak gibi değil, yine böyle bir yaz günüydü, düşündüler taşındılar, mayo modeli tasarladılar, özel olarak diktirdiler.
“Haşema” doğdu.
Kendi aralarında bir dergi yayınlıyorlardı, hukuk dergisiydi, icat ettikleri haşema'nın reklamlarını o dergide kullanmaya başladılar.
“Yazın kilonuzu boyunuzu, gönderelim mayonuzu” sloganıyla tanıttılar.
İstanbul Üniversitesi'nin iktisat ve edebiyat fakültelerinden, İTÜ'den talepler gelmeye başladı.
Hem kendileri gibi mayo giyemeyen mütedeyyin erkek öğrencilerin haşema'yı öğrenmesini sağladılar, hem dergiye gelir sağladılar, hem de böylece ticari ürüne dönüşmesini sağladılar.
Yağlı güreşçi kıspetine benzeyen, branda kumaşından dikilen, dize kadar inen haşemalar, önceleri sırf erkekler için üretiliyordu.
İlgi arttı, ninja kıyafetine benzer şekilde....