Neler yapmadık şu vatan için... Kimimiz öldük kimimiz nutuk söyledik
Dokuz kişiydiler. Biri ekip lideriydi. Biri askeri tabip. İkisi pilot, biri uçak teknisyeni. Diğer dördü silahlı-silahsız saldırı uzmanıydı. Etimesgut askeri havaalanında buluştular. Ekip lideri “arkadaşlar”...
Dokuz kişiydiler.
Biri ekip lideriydi.
Biri askeri tabip.
İkisi pilot, biri uçak teknisyeni.
Diğer dördü silahlı-silahsız saldırı uzmanıydı.
Etimesgut askeri havaalanında buluştular.
Ekip lideri “arkadaşlar” dedi, “ailelerinize telefon edin, bir süre görüşemeyeceğinizi söyleyin, Tanrı yardımcımız olsun.”
*
Özel uçağa bindiler. Antalya’ya gittiler. Karpuzkaldıran askeri tesislerine yerleştiler. Uçağın kuyruğundaki Türk Bayrağı ve kimliğini gösteren işaretler kapatıldı.
Üç gün sonra, vakit tamam… Tekrar havalandılar. Ekip lideri pasaportları dağıttı. Fotoğraflar gerçek, geriye kalan tüm bilgiler sahteydi. İşadamı kimliğinde görünüyorlardı.
İyi de, hangi ülkeye gidiyorlar, neyin ticaretini yapıyorlar? Ekip lideri hariç, hiçbiri bilmiyordu. Sadece “Afrika’ya gittikleri” söylenmişti. Kendi aralarında şakalaşıyorlardı, “muz cumhuriyetinden geldiğimize göre, herhalde muz tüccarıyız” diyorlardı!