Öğretmen
Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, hem çalıştı, hem okudu. Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi, öğretmen oldu. Yabancı bir özel okulda Türkçe öğretmeni olarak mesleğe...
Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, hem çalıştı, hem okudu. Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi, öğretmen oldu. Yabancı bir özel okulda Türkçe öğretmeni olarak mesleğe başladı. Özel ilkokul açmaya karar verdi. Harap haldeki tek katlı, bahçeli bir mescidi onardı, sınıf haline getirdi. Ezberci, ilkel eğitim metodlarını elinin tersiyle itti. O dönemin “ilk mektep”lerinde varolmayan tarih, coğrafya, matematik gibi dersleri okutmaya başladı. Okuma yazma öğretiminde uzuuun uzun heceleme metodu kullanılıyordu, bunun yerine, günümüzde kullanılan, harflerin seslerine dayalı, kelimeyi doğrudan okuma yöntemine geçti. Kızlar için sınıf açtı. Devrimdi. İlk kız öğrencilerinden biri, kendi kızı Yekta'ydı. Derslerin süresini bir saat tutar, ders aralarında öğrencilerine avluda jimnastik yaptırırdı. Öğrenci sırası, öğretmen masası, harita, karatahta, tebeşir, silgi gibi araçları kullanan, tarihimizdeki ilk öğretmenlerden oldu. Okuluna yeni başlayan talebeye, eski ve çalışkan talebelerinden birini “lala” tayin ediyordu, bugünkü manasıyla mentorluk sistemine geçmişti. Öğrencileriyle birlikte, meşrutiyet lehine düzenlenen “hürriyet” mitinglerine katıldı. E haliyle, din tüccarları tarafından hedef haline getirildi… “Çocuklara gavurluk öğretiyor, dinsizlik öğretiyor” denildi, okulu defalarca basıldı, sınıfı darmadağın edildi, sıraları, masası, karatahtası parçalandı. Bu tür yobaz saldırılara maruz kaldığı dönemlerde, okuldaki eğitime geçici olarak ara verir, öğrencilerinin tek tek evlerine gider, derslere bu şekilde devam ederdi. Kültür gezileri başlattı.