Acil meselemiz; işçilik
İki haftalık yaz molasının ardından yeniden merhaba.Dünya her ne kadar adım adım bir büyük savaşa yaklaşıyorsa da, vatandaşın günlük hayatındaki başlıca gündemi;...
İki haftalık yaz molasının ardından yeniden merhaba.
Dünya her ne kadar adım adım bir büyük savaşa yaklaşıyorsa da, vatandaşın günlük hayatındaki başlıca gündemi; pahalılık.
Özellikle son iki yıldır -döviz, enerji ve ücret artışlarının katbekat üstünde- anlamsızca artan fiyatlar, bumerang gibi döndü, hepimizi vurdu.
En çok ezilenler ise başka geliri olmayan emekliler ve sabit gelirliler oldu.
Pandemide devletin para akıtarak hayatta tuttuğu işletmeler, ne yazık ki pandemi sonrasında oluşan talep patlamasını insafsızca kâra dönüştürme yarışına girdi.
Ne onları bir seneden fazla hayatta tutan devlete ne de topluma karşı en ufak bir sorumluluk duymadan keyfî fiyat artıranlar, vatandaşın rahatlaması için yapılan vergi indirimlerini de cebe indirip, günlük zam yağmuruna devam etti.
Böyle bir piyasa da, böyle bir toplum da zor ayakta durur…
Duracaksa da ağır bedelleri olur.
İşte şimdi o süreci yaşıyoruz.
***
İşletmelere yönelik eleştirimi haksız...